Articles by "kadınlar"
kadınlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
 Türk Dil Kurumu tarafından İnternet üzerinde yayınlanan Türkçe sözlükte, “kıro” kelimesinin anlamı “eşek yavrusu, sıpa”dır. Argo anlamını, bu kelimeyi çıkartan “kadınlar”dan bekliyoruz.

 Peki bu kelimenin argo anlamının neden kadınlardan çıktığını iddia ediyorum?Kıro” kelimesinin argo olarak genel kullanımı, yumurta topuk ayakkabı giyen, gömleğinin bağrını açıp göğüs kıllarını gösteren, siyah kumaş pantolon altına beyaz çorap giyen (ya da spor çorap giyen), argo kelimeler kullanıp konuşan vb. durumlarda “erkekler” için kullanılır. Biz erkekler aramızda bu tarz kişilere “Hanzo” gibi sıfatlar takarız, “Kıro” demeyiz.

 Peki bize eşek yavrusu deme cüretini gösteren (erkeklerden bahsediyorum, yoksa bu şekilde giyindiğim veya konuştuğum için değil) kadınlarda durum nedir? Kadınlar “kıro” olamaz mı? Erkeklerden daha beter bir halde alasını olurlar. Gelin örneklerle açıklayalım:

 Gömleğin bağrını açıp kıl gösterme: Kıl bir tek erkeklere mahsus fiziksel bir parça mıdır? Hayır… Ben çok kadında göğüs dekoltesinin, göğüsler arasında çıkmış kapkara kıllar ile “şahlandırıldığına” (!) şahit oldum. Bununla birlikte sırtın bittiği, kalçanın başladığı ve “bel” dediğimiz bölgede, tabir caizse “orman barındıran” ve üstelik bunu matah bir şeymiş gibi kısa giyinerek gösteren çok kadın da gördüm ve görmeye de devam ediyorum.

 Yumurta topuk ayakkabı giyme: Evet kabul ediyorum, bence de çok çirkin bir ayakkabı modelidir. Ancak kadınların cephesinde durum daha da vahim. Fotoğrafta görmüş olduğunuz “burnu yarı açık” babetler, 2008 yaz modasıydı. Yokuş çıkarken kafamı yukarı kaldırmam, deliliğimin bir göstergesi değil, bu tarz ayakkabıların giyilmesinden dolayıdır. Malum yokuş çıkarken oluşan eğimden dolayı, insan ister istemez ayakları görüyor. Bu nasıl bir ayakkabı modelidir yahu? Bir de buna para verip giyiyorsunuz ya, helal olsun! Babetin anlamı aslında balerin ayakkabısıdır. Fiziksel duruş bakımından “insanî boyutlardaki ayaklara” (boyca ve kiloca) yakışıyor, ama önüne sonradan açılmış, ama açan adamın ölçüm birimlerinden haberi yokmuşçasına boşalttığı ön tarafın anlamı nedir? Aslında ben 2 parmaklıyım, diğerlerini cebimde taşıyorum mu?

Beyaz çorap giyme
 Beyaz çorap giyme: Ben her zaman renk uyumundan yanayımdır. Koyu renklerle, koyu renk çorapların, açık renklerle de açık renk çorapların giyilmesi taraftarıyım. Yani “kemik rengi” olarak tabir edilen pantolonların altına siyah çorap giymek ne kadar abesse, siyah pantolonla da beyaz çorap giymek bence o kadar abestir. Bunun kadın ya da erkek ayrımı yok. Aslında bakacak olursak, soket çorap olarak nitelendirilen, ayak bileğinde sonlanan çorapların (kışın giyilen patikler gibi) kadınlar tarafından kullanımı daha yaygın. Üstelik beyazı! Öte yandan burnu açık ayakkabı ile ten rengi külotlu veya dizaltı çorap giyerek dışarı çıkmak ne kadar mantıklı? Parmakları tozdan korumak için mi burnu açık ayakkabıyla çorap giyiyorsunuz?

Gömleğin içine atlet giyme
 Gömleğin içine atlet giyme: Bu da kadınlar tarafından “kıroluk” olarak tabir edilen bir davranış. Peki kadınların t-shirtlerinin ya da gömleklerinin altına giydikleri “ben burdayım” diye bağıran sütyenlere ne demeli? Özellikle yaz aylarında ve beyaz renkle ortaya çıkan bu durumun çözümü ise aslında gayet basit: Ten rengi sütyen kullanmak. Beyaz ve içinizi gösteren gömlek ya da t-shirtle, yine aynı renk ya da koyu renk sütyen giyerek sokağa çıkmanız, “Benim göğüslerim var, biliyor musunuz?” demek istemenizden mi kaynaklanıyor?

 Argo kelimeler kullanmak: Bunu aslında açıklamaya bile ihtiyaç duymuyorum çünkü günümüzde genç kızlar da en az erkekler kadar küfürbaz.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..

 Bizler ne kadar çaktırmamaya çalışırsak çalışalım ister kadın olsun ister erkek hiç farketmeden eğer birinden hoşlanıyorsa ona mutlaka onun anlayabileceği bazı sinyaller gönderir. Bu sinyalleri gönderirken kendisi bile farkına varmaz çünkü aslında bilinç altında istem dışı bir şekilde gönderiyordur.

Birinden Hoşlandığımız Zaman İstem Dışı Hareketlerle Nasıl Belli Ederiz?
Biz insanların her zaman unuttuğu ama iletişimde çok önemli olduğu bilinen bir gerçek vardır ki o da şudur; insanların iletişiminin sadece ve sadece yüzde 10′u sözlüdür ve geriye kalanı beden dili  ile mimikler arasında bölüştürülür. Duruşumuzun, oturuşumuzun, bakışımızın, gülüşümüzün ve el kol hareketlerimizin aslında sürekli birere mesaj yolladığından habersiziz.

Peki karşıdaki bizim ilgimizi nasıl anlar? Ya da şöyle soralım; Hoşlandığımızı nasıl belli ediyoruz?

Erkekler de kadınlar da reddedilmekten nefret eder, hele de karşınızdaki hoşlandığınız biriyse. Kadın için durum çok daha zordur. Mesela birinden hoşlanıyorsunuz ve o asla birlikte olmamanız gereken birisi. Ya evli, ya yöneticiniz ya da hoşlansanız bile karakterlerinizin asla uymayacağını ve bu ilişkinin yürümeyeceğini çok iyi biliyorsunuz. Belki de siz evlisiniz ve evliliğinizi gereksiz biri için zora sokmak niyetinde değilsiniz. İlişki yaşamayı istemeseniz de o sizin ona karşı bir şeyler hissettiğinizi anlıyor. Sizi görmezden geliyor ya da hafif bir alaycılıkla yaklaşıyor size. İşte yerin dibine girdiğiniz an. Ona belli edecek hiçbir şey yapmadığınızı düşünseniz bile aslında gizliden gizliye ona mesaj gönderiyorsunuz. Nasıl mı?

Ona bir şey vermeye çalışmayın

Aslında basit. Kadınlar hoşlandıkları erkeklerle karşılaştıkları zaman duruşları, oturuşları değişir. Mesela sık sık saçlarını düzeltme gereği duyarlar. Göz bebekleri büyür, sürekli gülümseyip hoşlandıkları erkeğe bir şeyler vermeye çalışırlar, ihtiyaçları olmasa bile… Mesela ‘kahve getirmemi ister misiniz?‘ gibi.  ‘Ama ben servisteki herkese soruyorum bu soruyu…‘ demeyin işte. Belli ki aslında ona sormak istiyorsunuz, diğerleri bahane. Çirkin ve itici bulduğunuz birisi olsaydı bu soruyu sorar mıydınız? Öyleyse sormayın.

Onu gözünüzde büyütmeyin

Bazı kadınlar ilişkilerini gizlemek isterken normalde olduğundan daha aksi, daha ters olabiliyor. Bir şey söylediğinde onu terslemek, görmezden gelmeye çalışmak tuhaf kaçabilir. Belki de onu kaçırmak için elinizden geldiği kadar başka erkeklerden bahsediyor, bir ilişkiniz olduğunu vurguluyor ve ona gereksiz detaylar veriyorsunuz. Bu kadar diken üstünde olmayın. Onu gözünüzde büyütmeyin. Onu büyüttükçe davranışlarınız anormalleşir. Kendinizi rahatlatın ve normal davranmaya çalışın. Sıradan biri o. Bir süre sonra onu gerçekten olduğu gibi algılamaya başladığınızda ondan nasıl hoşlandığınıza kendiniz bile şaşıracaksınız.

Karşısına çıkmayın

Ne kadar düşünmemeye çalışırsanız çalışın, onun ne yaptığını merak ediyorsunuz değil mi? Kendinize bahane buluyor ve bir şekilde karşısına çıkıyorsunuz. Arkadaşlarınızla konuşurken önemsiz bir şeymiş gibi onun da adı geçiyor, kiminle ne yaptığını dolaylı yoldan da olsa öğrenmeye çalışıyorsunuz. Hiç belli etmiyorsunuz, hiç (!) Böyle bir durumda size alaycı yaklaşması manidar değil mi? Sürekli önünden geçmenin, bahanelerle onu görmenin ne faydası var? Hoşlanabileceğiniz başka erkekleri radarlarınıza alın, dışarı çıkın, farklı ortamlara girin. Göreceksiniz dünya ondan ibaret değilmiş. Karşınıza sizinle ilgilenen başka bir erkek çıktığında ve ona bir şans verdiğinizde her şey değişebilir. Evliyseniz kocanızla orijinal programlar yapın. İşe yarayacak.

Zaman ayırmak

O sizi aradığında hemen ajandanızı boşaltıyor ve en önemli işlerinizi erteliyor musunuz? Hoşlanan kadın aynen böyle yapar işte. Oysa yetiştirmeniz gereken işler var. Yine hoşlanmadığınız biri olsa hayatta ertelemeyeceğiniz dişçi randevusunu, ev temizliğini, kardeşinizle buluşmayı, en sevdiğiniz diziyi kaçırmayı göze alıyorsunuz. Unutun. Başka öncelikleriniz var sizin.

Siz sussanız da vücudunuz konuşuyor

Duruşunuz: Birinden hoşlandığınızda vücudunuz ister istemez ona doğru döner, duruşunuz dikleşir, kendinizden daha emin bir tavır takınırsınız.

Dudaklarınız: Onunla karşılaştığında hemen gülümsemeye başlarsınız ya da gülümsememek için ağzınızı oynatırsınız. Dudaklarınızı ısırmanız, yalamanız, tırnaklarınızla ya da dilinizle dişlerinize dokunuyor olmanız da flört ettiğinizin göstergesi.

Saçlarınız: Sürekli saçlarınızı arkaya atıyor, parmaklarınızı saçlarınızın içinde dolaştırıyor, ensenizdeki saçları topuzunuza sokuşturmaya çalışıyorsanız dikkat! Sinyalleri yaktınız.

Gözleriniz: Nereye bakacağınızı şaşırmış durumdaysanız, “Yere mi baksam, ayakkabılarına mı? Bakışlarımı gömleğinde mi sabitlesem yoksa gözünün içine mi baksam?” diye düşünüyorsanız muhtemelen çoktan kendinizi belli ettiniz bile.

Bacaklarınız: Bacaklarınız ok gibi ona doğru mu dönüyor? Sürekli onları sallayıp huzursuz olduğunuzu mu gösteriyorsunuz?

Elleriniz: Gözler kalbin aynasıdır derler, eller de öyle. Onunla konuşurken elinizi sürekli meşgul etmeye çalışıyorsanız, mesela elinizdeki kahve bardağının kenarında parmaklarınızı gezdiriyorsanız, elinizdeki kartı, anahtarı sürekli oynatıyorsanız, kolyenizi, küpenizi çekiştiriyorsanız ona hoşlandığınız konusunda ipucu veriyorsunuz demektir.

Sesiniz: Normalde biriyle konuşurken sesinizin tonu çok doğal çıkarken, hoşlandığınız biriyle konuşurken sesinizde ani yükselişler ve düşüşler olur. Hatta sesiniz gitgide incelir. Çok sakin bir tarzınız varken hararetli konuşmaya başlamak, fazla el kol hareketi kullanmak da sizi ele veriyor.

Kıyafet seçimleriniz: Onunla karşılaştığınızda daha şık görünmek için eğer olduğunuzdan farklı giyinmeye başladıysanız bu sadece onun değil, herkesin dikkatini çeker. Muhtemelen makyaj yapmıyorken makyaj yapmaya, daha çok aksesuar kullanmaya, bol kazaklar yerine vücut hatlarınızı gösteren şeyler giymeye başladınız. Gerçi böylesi daha iyi, kendine özeniyor olmanın hiçbir kötü tarafı yok. İş ki, bunu sürdürebilesiniz.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
Kadınların topuklu ayakkabı tercih etmesinin bir çok nedeni var. Bunların 5 nedenin, ne olduklarını biliyor musunuz?
Bacaklar daha uzun ve daha seksi

Çoğu kadının topuklu giymelerindeki neden bacaklarının daha güzel gözükmesidir. Kısa etek veya elbise giydiğinizde topuklu ayakkabı tercih ettiğinizde bacaklarınız daha uzun ve düzgün gözüküyor.  Özellikle kısa bacaklı kadınlar daha çok tercih ediyor.

Özgüveniniz artsın

Yüksek topuklu ayakkabı giydiğimizde vücudumuzun şekli daha güzel gözüküyor bu yüzden de özgüvenimiz artıyor.  Bu kişiden kişiye değişse de çoğu kadın böyle hissediyor.

Erkekleri etkileyin

Erkeklere göre topuklu ayakkabı giyen kadınlar daha çok dikkat çekiyor ve daha seksi oluyorlar. Bir erkeği etkilemek istiyorsanız en çekici topuklu ayakkabılarınızı giyin ve onunla buluşun. Tabi yürüyüşünüzün düzgün olmasına dikkat edin.

Stil sahibi olun

Düz bir bluz ve kot giymiş olabilirsiniz ancak altına giyeceğiniz topuklu ayakkabılar size şık bir görüntü verir. Çoğu kadın stil sahibi gözükmek için topuklu ayakkabı tercih ediyor.

Profesyonel bir görüntü
İş toplantılarında veya iş yerinde kadınlar topuklu ayakkabı tercih edince kendilerini daha profesyonel hissediyorlar. Güvenlerinin artmasına ve ciddi bir görüntü sergilemelerine yardımcı oluyor.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..

Kadınlar artık aynı anda her şey olmak, erkeklerle her konuda yarışmak istiyor. Peki ya çarşafların altında neler oluyor? Kimileri kadının gücünün erotizmi öldüreceğini düşünürken kimileri ise tam aksini savunuyor.
Dünya değişiyor, tabii kadın-erkek ilişkileri de... Bir zamanların kırılgan, narin salon kadınlarının yerlerini, 68 kuşağına ve feministlere bırakalı uzun zaman oldu. Ve şimdi her şey çok farklı. Kadınlar günlük hayatta olduğu kadar iş hayatında da erkeklerle yarışıyor, her alanda onlarla boy ölçüşmekten çekinmiyor. Kimileri bunun erotizmi öldüreceğini düşünürken kimileri de tam aksini savunuyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen bir araştırma oldukça ilginç sonuçlara sahip: Buna göre, erkeklerle kadınların eşit görüldüğü ülkelerde, çiftler çok daha tatminkâr bir seks hayatına sahip! Araştırma Chicago Üniversitesi tarafından tam 29 ülkede, 40 ve 80 yaşları arasındaki 27.500 kişi arasında yapılmış. Sonuçlara göre, Avusturya, Kanada, İspanya ve ABD gibi ülkelerde, seks hayatları oldukça hareketli ve güzel giderken, Japonya’da çiftler pek de tatminkâr bir cinsellik yaşamadıklarını dile getirmiş.
Araştırmayı gerçekleştiren uzmanlar, ataerkil kültürlerde seksin daha çok erkekleri tatmin etmeye yönelik bir eylem olarak görüldüğünü, bunun cinsel hayat üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve sonucun hem erkeği hem de kadını etkilediğini anlatıyor... Peki ya ülkemizde durum nasıl? Kadınların topuk sesleri erkeklerin dünyasında nasıl yankılanıyor acaba? Bu konudaki sorularımızı Uzman Psikolog Tireysi Kazmirci’ye yönelttik ve bakın nasıl yanıtlar aldık...

Güçlü kadınla seks daha güzel 

Kadınların günlük hayatta ve iş hayatında erkeklere benzer roller edinmeleri, erkeklerin kadınlara cinsel açıdan bakışını değiştirir mi? Tireysi Kazmirci, bunun iki yönde etkisi olmasının da mümkün olabileceğini belirtiyor. Bu durum, erkeğin kadına saygısının artmasına neden olabileceği gibi kendini tehdit altında hissetmesine de neden olabiliyor. İlk seçenek aradaki ilişkiyi kuvvetlendirirken, ikincisi kendine güvensiz erkeğin güvenini daha da çok sarsıyor ve bunu ilişkiye yansıtmasına neden olarak ilişkiyi zedeleyebiliyor.
Ancak tabii ki bütün erkekler için bir genelleme yapmak zor. Her birinin kişilik özelliklerine, ilişkide kendilerini nasıl hissetmek istediklerine, kafalarında ilişkide erkek ve kadına biçtikleri rollere göre değişkenlikler olabiliyor. Kazmirci’ye göre, ülke olarak biz henüz bir geçiş dönemindeyiz. Kadınlar iş dünyasında güç kazanırlarken erkekler hala benlik değerlerini, öz saygılarını ailenin “reisi” olmaları ile eve para getiren, daha iyi bir işe sahip olan taraf olmaları ile ölçecek şekilde yetiştiriliyorlar. Durum böyle olunca erkek eşinin güçlü bir iş kadını olmasını kaldıramayabiliyor ve bu ne yazık ki ilişkinin tamamına olduğu gibi cinselliğe de yansıyabiliyor. Yani kadının güçlü olması, partnerinin kendine olan güvenine göre, ilişkiyi olumlu ya da olumsuz etkileyebiliyor. Ancak bu konuda bir genelleme yapmak mümkün değil. Değişik çiftleri mutlu eden değişik roller var. Kimi çiftlerde kadınların daha aktif rol alması her iki tarafı da mutlu ederken kimi çiftlerde erkek daha aktif rol alabiliyor veya bu aktiflik değişkenlik gösterebiliyor. Her ne kadar geleneksel olarak erkeklerin fazla güçlü ve dominant kadınlardan hoşlanmadığı gibi bir ön yargı varsa da, kimi erkeklerin de bazen ipleri kadınların eline bırakmaktan hoşlandığının unutulmaması gerekiyor. Mutlu bir çift için ideal olan bireysel olarak o çifti mutlu eden orta yolun bulunması ve bu da ancak açık bir iletişim ve paylaşımla mümkün.