Articles by "bilgiler"
bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
Aritmi Nedir? Çocuklarda Belirtileri Nelerdir?

Aritmi Nedir? Çocuklarda Belirtileri Nelerdir?
 Kalp ritmi bozukluklarında kalp, ya çok hızlı atıyor ya da seyrek atıyor. Her iki durumda da kendini değişik belirtilerle ifade eden aritminin takip ve tedavi edilmesi kesinlikle şarttır! Aksi halde yaşam kalitesinde düşme, kalp fonksiyonlarında ciddi hasar ve kalp yetmezliği gibi birçok sorununa neden olabiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi, Elektrofizyoloji Aritmi ve Kalp Pili Kliniği’nden Çocuk ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Çeliker’e çocuklarda görülen aritminin teşhis ve tedavi yöntemlerini sorduk.

 Acıbadem Maslak Hastanesi, Elektrofizyoloji Aritmi ve Kalp Pili Kliniği’nden Çocuk ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Çeliker, ailelerinde ani ölüm ve bayılma öyküsü  olanlar başta olmak üzere, tüm anne ve babaların aritmi belirtilerine önem vermeleri gerektiğini belirtiyor.

 Çocuk hastalıkları uzmanını düzenli olarak ziyaret etmek, teşhisi kolaylaştırıyor mu?
Düzenli kontrollerde kalbin yavaş attığı fark edilebiliyor. Ancak ani atakla olan hızlı kalp atımları, doktor kontrolünde anlaşılmayabiliyor. Çünkü bu durum ani belirtiler gösteriyor ve atak, ancak muayene sırasında olursa fark ediliyor.

Çocuktaki aritminin fark edilmemesi hangi sonuçları doğuruyor?

 Yavaş kalp atımları tedavi edilmezse, çocuk ani bayılmalar yaşıyor ve gelişme geriliği gösterebiliyor. Bu çocuklara kalıcı kalp pili takılması gerekiyor. Hızlı giden ritim bozukluklarında ise ataklar uzun sürerse, örneğin  8-10 saati geçerse kalp yetmezliği oluşabiliyor. Çarpıntı olduğu zaman kalp hızı 130-20’e kadar çıkabiliyor. Kalp hızıyla aylarca, hatta yıllarca yaşarsa kalbinde büyüme ve fonksiyon bozukluğu oluşuyor. Taşikardilerin bir diğer türü de kronik taşikardi. Örneğin, kalbi aslında dakikada 90 kez atması gereken bir çocuğun kalbi dakikada 130 atıyorsa, bu rakam çok yüksek görülmüyor. Çünkü çarpıntı olduğu zaman bu rakam 180-200’a kadar çıkabiliyor. Ancak, kronik taşikardide hasta 130 olan kalp atımıyla aylarca, hatta yıllarca yaşarsa kalbinde büyüme ve fonksiyon bozukluğu oluşuyor.

Anne-babalar çocuklarında aritmi olduğunu nasıl anlayabilir?

 Kalbin yavaş atmasıyla ilgili ritim bozukluklarında; bayılma, büyüme geriliği ve gece idrar kaçırma görülüyor. Eğer ritim bozukluğu çarpıntı olarak geliyorsa, ataklar şeklinde ortaya çıkıyor. Atak olduğunda çocuk birden bire sararıyor, kusuyor, karnı ve göğsü ağrıyor, ani gelen terleme ile birlikte halsizlik hissediyor. Çok ciddi bir atakta bayılma da olabiliyor.

 Aritmi hangi yaş döneminde daha fazla görülüyor?
En fazla ergenlik döneminde ortaya çıkan aritminin görülme sıklığı hem yaşla beraber artıyor, hem de çocuk şikâyetini daha rahat söyleyebildiği için hastalığın tanısı ergenlik çağında daha rahat konuyor.

Görülme nedenleri neler?

 Çarpıntıya neden olan aritminin bilinen bir nedeni yok! Hastalığa anne karnındaki bir takım faktörler neden olabiliyor. Durum, anne karnındayken ya da çocuk doğduğunda anlaşılıyor. Eğer annenin diğer çocuklarında aritmi varsa, hamileliği sırasında mutlaka gerekli testleri yaptırması öneriliyor. Annede bağ dokusu hastalığı, özellikle lupus varsa, aritmisi olan bebek doğurma olasılığı yükseliyor. Ayrıca, genetik geçişli olan ve kalpte görülen iyon kanal hastalıklarında öldürücü ritim bozukluklarına rastlanabiliyor. Bu durum ailevi geçiş gösterdiği için çok dikkat etmek gerekiyor.

Aritminin tanısı nasıl konuluyor?

 Hızlı atımlardaki ataklarda EKG çekilmesi çok önemli. Çünkü atak bittiği zaman kalpte tamamen normal bir tablo oluşabiliyor. Bu durumda teşhis zorlaşıyor. Ayrıca 24 saatlik Holter EKG de tanı için kullanılan önemli bir başka yöntem. Holter EKG’de hastanın, vücuduna 24 saat taşıyacağı bir alet takılıyor ve bu sürenin sonunda bu aletin yaptığı kayıtlar inceleniyor.

 Diğer yöntemler arasında efor testi ve şikâyetin nadir olarak ortaya çıktığı durumlarda uygulanan uzun süreli kaydediciler bulunuyor. 6 ayda bir ya da daha uzun sürede ortaya çıkan şikâyetleri tespit etmek için de cilt altına yerleştirilip 1-2 sene süreyle kalan cihazlar kullanılıyor. Bir başka yöntemde de burundan ve yemek borusundan girilerek çeşitli ölçümler yapılıyor.

Aritmi çocuğu nelerden mahrum bırakıyor?

 Her türlü aritmide çocuğun hayat kalitesi düşüyor, tek başına sokağa çıkması ya da arkadaşlarıyla oynaması, bayılma ihtimali nedeniyle tehlikeli oluyor. Çocuk, tüm spor türlerinden mahrum kalıyor.  Çocuklarında yavaş kalp atımı rahatsızlığı olan bazı aileler “Pil takılmazsa ne olur?” diyorlar.  Eğer böyle bir rahatsızlığı olan çocuğa pil takılmazsa, çocuk hiçbir zaman hayatını normal olarak yaşayamıyor. Bu, psikolojik açıdan da çok fazla etkilenmesine neden oluyor. Zaten tedavilerin amacı yaşam kalitesini artırmak. Taşikardi için de aynı durum geçerli. Bu nedenle buluğ çağına gelen çocuklarda girişimin mutlaka yapılması öneriliyor.

Tedavilerin ardından çocuk normal yaşantısına dönebiliyor mu?
Kalp pili takılan ya da ilaç kullanan çocuklar kısa sürede normal yaşantısına dönebiliyor.

ARİTMİNİN KESİN TEDAVİSİ VAR MI?

 Kalp hızının yüksek seyrettiği ritim bozukluklarında iki tedavi seçeneği var. Bir tanesi ilaç kullanımı. Çarpıntının ne zaman geleceği belli olmadığı için her gün düzenli kullanılması gerekiyor. İkinci seçenek ise 1990’lı yıllardan beri kullanılan ve radyofrekans enerjisiyle uygulanan bir tedavi şekli. Bu tedavi şekline halk dilinde “yakma” deniliyor. Bir katater ile kasıktan girilerek kalpte çarpıntıya neden olan nokta bulunuyor, radyo frekans akımı verilerek yakılıyor. Tedavi ömür boyu kalıcı oluyor. Küçük çocuklarda hayatı tehdit eden bir durum yoksa, bu tedavi için genellikle 4-5 yaşını geçmesi bekleniyor. Operasyon 1,5 saat sürüyor. Benzer yöntemlerden biri olan  “Dondurarak yok etme”  tedavisi de son yıllarda gelişiyor. İyon kanal hastalıkları denilen genetik geçişli hastalıkta ise ilaç tedavisi uygulanıyor ve bazı durumlarda şok vererek çarpıntı engelleniyor. Yavaş atımlarda ise kalp pili kullanılıyor.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..

 Bizler ne kadar çaktırmamaya çalışırsak çalışalım ister kadın olsun ister erkek hiç farketmeden eğer birinden hoşlanıyorsa ona mutlaka onun anlayabileceği bazı sinyaller gönderir. Bu sinyalleri gönderirken kendisi bile farkına varmaz çünkü aslında bilinç altında istem dışı bir şekilde gönderiyordur.

Birinden Hoşlandığımız Zaman İstem Dışı Hareketlerle Nasıl Belli Ederiz?
Biz insanların her zaman unuttuğu ama iletişimde çok önemli olduğu bilinen bir gerçek vardır ki o da şudur; insanların iletişiminin sadece ve sadece yüzde 10′u sözlüdür ve geriye kalanı beden dili  ile mimikler arasında bölüştürülür. Duruşumuzun, oturuşumuzun, bakışımızın, gülüşümüzün ve el kol hareketlerimizin aslında sürekli birere mesaj yolladığından habersiziz.

Peki karşıdaki bizim ilgimizi nasıl anlar? Ya da şöyle soralım; Hoşlandığımızı nasıl belli ediyoruz?

Erkekler de kadınlar da reddedilmekten nefret eder, hele de karşınızdaki hoşlandığınız biriyse. Kadın için durum çok daha zordur. Mesela birinden hoşlanıyorsunuz ve o asla birlikte olmamanız gereken birisi. Ya evli, ya yöneticiniz ya da hoşlansanız bile karakterlerinizin asla uymayacağını ve bu ilişkinin yürümeyeceğini çok iyi biliyorsunuz. Belki de siz evlisiniz ve evliliğinizi gereksiz biri için zora sokmak niyetinde değilsiniz. İlişki yaşamayı istemeseniz de o sizin ona karşı bir şeyler hissettiğinizi anlıyor. Sizi görmezden geliyor ya da hafif bir alaycılıkla yaklaşıyor size. İşte yerin dibine girdiğiniz an. Ona belli edecek hiçbir şey yapmadığınızı düşünseniz bile aslında gizliden gizliye ona mesaj gönderiyorsunuz. Nasıl mı?

Ona bir şey vermeye çalışmayın

Aslında basit. Kadınlar hoşlandıkları erkeklerle karşılaştıkları zaman duruşları, oturuşları değişir. Mesela sık sık saçlarını düzeltme gereği duyarlar. Göz bebekleri büyür, sürekli gülümseyip hoşlandıkları erkeğe bir şeyler vermeye çalışırlar, ihtiyaçları olmasa bile… Mesela ‘kahve getirmemi ister misiniz?‘ gibi.  ‘Ama ben servisteki herkese soruyorum bu soruyu…‘ demeyin işte. Belli ki aslında ona sormak istiyorsunuz, diğerleri bahane. Çirkin ve itici bulduğunuz birisi olsaydı bu soruyu sorar mıydınız? Öyleyse sormayın.

Onu gözünüzde büyütmeyin

Bazı kadınlar ilişkilerini gizlemek isterken normalde olduğundan daha aksi, daha ters olabiliyor. Bir şey söylediğinde onu terslemek, görmezden gelmeye çalışmak tuhaf kaçabilir. Belki de onu kaçırmak için elinizden geldiği kadar başka erkeklerden bahsediyor, bir ilişkiniz olduğunu vurguluyor ve ona gereksiz detaylar veriyorsunuz. Bu kadar diken üstünde olmayın. Onu gözünüzde büyütmeyin. Onu büyüttükçe davranışlarınız anormalleşir. Kendinizi rahatlatın ve normal davranmaya çalışın. Sıradan biri o. Bir süre sonra onu gerçekten olduğu gibi algılamaya başladığınızda ondan nasıl hoşlandığınıza kendiniz bile şaşıracaksınız.

Karşısına çıkmayın

Ne kadar düşünmemeye çalışırsanız çalışın, onun ne yaptığını merak ediyorsunuz değil mi? Kendinize bahane buluyor ve bir şekilde karşısına çıkıyorsunuz. Arkadaşlarınızla konuşurken önemsiz bir şeymiş gibi onun da adı geçiyor, kiminle ne yaptığını dolaylı yoldan da olsa öğrenmeye çalışıyorsunuz. Hiç belli etmiyorsunuz, hiç (!) Böyle bir durumda size alaycı yaklaşması manidar değil mi? Sürekli önünden geçmenin, bahanelerle onu görmenin ne faydası var? Hoşlanabileceğiniz başka erkekleri radarlarınıza alın, dışarı çıkın, farklı ortamlara girin. Göreceksiniz dünya ondan ibaret değilmiş. Karşınıza sizinle ilgilenen başka bir erkek çıktığında ve ona bir şans verdiğinizde her şey değişebilir. Evliyseniz kocanızla orijinal programlar yapın. İşe yarayacak.

Zaman ayırmak

O sizi aradığında hemen ajandanızı boşaltıyor ve en önemli işlerinizi erteliyor musunuz? Hoşlanan kadın aynen böyle yapar işte. Oysa yetiştirmeniz gereken işler var. Yine hoşlanmadığınız biri olsa hayatta ertelemeyeceğiniz dişçi randevusunu, ev temizliğini, kardeşinizle buluşmayı, en sevdiğiniz diziyi kaçırmayı göze alıyorsunuz. Unutun. Başka öncelikleriniz var sizin.

Siz sussanız da vücudunuz konuşuyor

Duruşunuz: Birinden hoşlandığınızda vücudunuz ister istemez ona doğru döner, duruşunuz dikleşir, kendinizden daha emin bir tavır takınırsınız.

Dudaklarınız: Onunla karşılaştığında hemen gülümsemeye başlarsınız ya da gülümsememek için ağzınızı oynatırsınız. Dudaklarınızı ısırmanız, yalamanız, tırnaklarınızla ya da dilinizle dişlerinize dokunuyor olmanız da flört ettiğinizin göstergesi.

Saçlarınız: Sürekli saçlarınızı arkaya atıyor, parmaklarınızı saçlarınızın içinde dolaştırıyor, ensenizdeki saçları topuzunuza sokuşturmaya çalışıyorsanız dikkat! Sinyalleri yaktınız.

Gözleriniz: Nereye bakacağınızı şaşırmış durumdaysanız, “Yere mi baksam, ayakkabılarına mı? Bakışlarımı gömleğinde mi sabitlesem yoksa gözünün içine mi baksam?” diye düşünüyorsanız muhtemelen çoktan kendinizi belli ettiniz bile.

Bacaklarınız: Bacaklarınız ok gibi ona doğru mu dönüyor? Sürekli onları sallayıp huzursuz olduğunuzu mu gösteriyorsunuz?

Elleriniz: Gözler kalbin aynasıdır derler, eller de öyle. Onunla konuşurken elinizi sürekli meşgul etmeye çalışıyorsanız, mesela elinizdeki kahve bardağının kenarında parmaklarınızı gezdiriyorsanız, elinizdeki kartı, anahtarı sürekli oynatıyorsanız, kolyenizi, küpenizi çekiştiriyorsanız ona hoşlandığınız konusunda ipucu veriyorsunuz demektir.

Sesiniz: Normalde biriyle konuşurken sesinizin tonu çok doğal çıkarken, hoşlandığınız biriyle konuşurken sesinizde ani yükselişler ve düşüşler olur. Hatta sesiniz gitgide incelir. Çok sakin bir tarzınız varken hararetli konuşmaya başlamak, fazla el kol hareketi kullanmak da sizi ele veriyor.

Kıyafet seçimleriniz: Onunla karşılaştığınızda daha şık görünmek için eğer olduğunuzdan farklı giyinmeye başladıysanız bu sadece onun değil, herkesin dikkatini çeker. Muhtemelen makyaj yapmıyorken makyaj yapmaya, daha çok aksesuar kullanmaya, bol kazaklar yerine vücut hatlarınızı gösteren şeyler giymeye başladınız. Gerçi böylesi daha iyi, kendine özeniyor olmanın hiçbir kötü tarafı yok. İş ki, bunu sürdürebilesiniz.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
Facebook Arkadaşları Gizleme

Facebook Arkadaşları Gizleme

Facebookun zaman tüneline geçmesiyle birlikte çoğu şeyin yerleri değişti, hemen hemen alt üst oldu diyebiliriz.

Zaman tünelinden önce yaptığımız bütün işlemleri, sonrasında hiç bir yerde bulup işleme dahil edemiyoruz.

Arkadaş listesini gizleme işlemide bu yeri değişenlenler listesinin zirvesinde yer almaktadır.

Şimdi zaman tünelinde arkadaş listesinin gizlenmesi hakkında yapılacak olan işlemleri ve yerlerini anlatacağım.

Arkadaş listemizde görünmesini istemediğimiz kişiler olduğu zamanlarda yapılacak tek şey arkadaş listesini gizleme olacaktır.

Facebookda arkadaşlarınızı gizlemek için yapacağınız işlemler,

1.) Facebooka giriş yapıp profiline tıklayınız.

2.) Profilinizden arkadaşlar bölümüne tıklayınız, açılan sayfada sağ üst köşede Düzenle linkine tıklayınız.

3.) Açılacak olan ufak pencerede Kapat yazısının hemen üstündeki resime tıklayıp kimlerin görmesini istiyorsanız ona göre ayarlayınız.

4.) Dilerseniz arkadaşlarınızı sadece siz görebilir dilerseniz arkadaş listenizi sadece arkadaşlarınız görebilir. Veya isterseniz arkadaş listenizi sadece ben olarak ayarlayabilirsiniz.