Kalp ritmi bozukluklarında kalp, ya çok hızlı atıyor ya da seyrek atıyor. Her iki durumda da kendini değişik belirtilerle ifade eden aritminin takip ve tedavi edilmesi kesinlikle şarttır! Aksi halde yaşam kalitesinde düşme, kalp fonksiyonlarında ciddi hasar ve kalp yetmezliği gibi birçok sorununa neden olabiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi, Elektrofizyoloji Aritmi ve Kalp Pili Kliniği’nden Çocuk ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Çeliker’e çocuklarda görülen aritminin teşhis ve tedavi yöntemlerini sorduk.
Acıbadem Maslak Hastanesi, Elektrofizyoloji Aritmi ve Kalp Pili Kliniği’nden Çocuk ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Çeliker, ailelerinde ani ölüm ve bayılma öyküsü olanlar başta olmak üzere, tüm anne ve babaların aritmi belirtilerine önem vermeleri gerektiğini belirtiyor.
Çocuk hastalıkları uzmanını düzenli olarak ziyaret etmek, teşhisi kolaylaştırıyor mu?
Düzenli kontrollerde kalbin yavaş attığı fark edilebiliyor. Ancak ani atakla olan hızlı kalp atımları, doktor kontrolünde anlaşılmayabiliyor. Çünkü bu durum ani belirtiler gösteriyor ve atak, ancak muayene sırasında olursa fark ediliyor.
Çocuktaki aritminin fark edilmemesi hangi sonuçları doğuruyor?
Yavaş kalp atımları tedavi edilmezse, çocuk ani bayılmalar yaşıyor ve gelişme geriliği gösterebiliyor. Bu çocuklara kalıcı kalp pili takılması gerekiyor. Hızlı giden ritim bozukluklarında ise ataklar uzun sürerse, örneğin 8-10 saati geçerse kalp yetmezliği oluşabiliyor. Çarpıntı olduğu zaman kalp hızı 130-20’e kadar çıkabiliyor. Kalp hızıyla aylarca, hatta yıllarca yaşarsa kalbinde büyüme ve fonksiyon bozukluğu oluşuyor. Taşikardilerin bir diğer türü de kronik taşikardi. Örneğin, kalbi aslında dakikada 90 kez atması gereken bir çocuğun kalbi dakikada 130 atıyorsa, bu rakam çok yüksek görülmüyor. Çünkü çarpıntı olduğu zaman bu rakam 180-200’a kadar çıkabiliyor. Ancak, kronik taşikardide hasta 130 olan kalp atımıyla aylarca, hatta yıllarca yaşarsa kalbinde büyüme ve fonksiyon bozukluğu oluşuyor.
Anne-babalar çocuklarında aritmi olduğunu nasıl anlayabilir?
Kalbin yavaş atmasıyla ilgili ritim bozukluklarında; bayılma, büyüme geriliği ve gece idrar kaçırma görülüyor. Eğer ritim bozukluğu çarpıntı olarak geliyorsa, ataklar şeklinde ortaya çıkıyor. Atak olduğunda çocuk birden bire sararıyor, kusuyor, karnı ve göğsü ağrıyor, ani gelen terleme ile birlikte halsizlik hissediyor. Çok ciddi bir atakta bayılma da olabiliyor.
Aritmi hangi yaş döneminde daha fazla görülüyor?
En fazla ergenlik döneminde ortaya çıkan aritminin görülme sıklığı hem yaşla beraber artıyor, hem de çocuk şikâyetini daha rahat söyleyebildiği için hastalığın tanısı ergenlik çağında daha rahat konuyor.
Görülme nedenleri neler?
Çarpıntıya neden olan aritminin bilinen bir nedeni yok! Hastalığa anne karnındaki bir takım faktörler neden olabiliyor. Durum, anne karnındayken ya da çocuk doğduğunda anlaşılıyor. Eğer annenin diğer çocuklarında aritmi varsa, hamileliği sırasında mutlaka gerekli testleri yaptırması öneriliyor. Annede bağ dokusu hastalığı, özellikle lupus varsa, aritmisi olan bebek doğurma olasılığı yükseliyor. Ayrıca, genetik geçişli olan ve kalpte görülen iyon kanal hastalıklarında öldürücü ritim bozukluklarına rastlanabiliyor. Bu durum ailevi geçiş gösterdiği için çok dikkat etmek gerekiyor.
Aritminin tanısı nasıl konuluyor?
Hızlı atımlardaki ataklarda EKG çekilmesi çok önemli. Çünkü atak bittiği zaman kalpte tamamen normal bir tablo oluşabiliyor. Bu durumda teşhis zorlaşıyor. Ayrıca 24 saatlik Holter EKG de tanı için kullanılan önemli bir başka yöntem. Holter EKG’de hastanın, vücuduna 24 saat taşıyacağı bir alet takılıyor ve bu sürenin sonunda bu aletin yaptığı kayıtlar inceleniyor.
Diğer yöntemler arasında efor testi ve şikâyetin nadir olarak ortaya çıktığı durumlarda uygulanan uzun süreli kaydediciler bulunuyor. 6 ayda bir ya da daha uzun sürede ortaya çıkan şikâyetleri tespit etmek için de cilt altına yerleştirilip 1-2 sene süreyle kalan cihazlar kullanılıyor. Bir başka yöntemde de burundan ve yemek borusundan girilerek çeşitli ölçümler yapılıyor.
Aritmi çocuğu nelerden mahrum bırakıyor?
Her türlü aritmide çocuğun hayat kalitesi düşüyor, tek başına sokağa çıkması ya da arkadaşlarıyla oynaması, bayılma ihtimali nedeniyle tehlikeli oluyor. Çocuk, tüm spor türlerinden mahrum kalıyor. Çocuklarında yavaş kalp atımı rahatsızlığı olan bazı aileler “Pil takılmazsa ne olur?” diyorlar. Eğer böyle bir rahatsızlığı olan çocuğa pil takılmazsa, çocuk hiçbir zaman hayatını normal olarak yaşayamıyor. Bu, psikolojik açıdan da çok fazla etkilenmesine neden oluyor. Zaten tedavilerin amacı yaşam kalitesini artırmak. Taşikardi için de aynı durum geçerli. Bu nedenle buluğ çağına gelen çocuklarda girişimin mutlaka yapılması öneriliyor.
Tedavilerin ardından çocuk normal yaşantısına dönebiliyor mu?
Kalp pili takılan ya da ilaç kullanan çocuklar kısa sürede normal yaşantısına dönebiliyor.
ARİTMİNİN KESİN TEDAVİSİ VAR MI?
Kalp hızının yüksek seyrettiği ritim bozukluklarında iki tedavi seçeneği var. Bir tanesi ilaç kullanımı. Çarpıntının ne zaman geleceği belli olmadığı için her gün düzenli kullanılması gerekiyor. İkinci seçenek ise 1990’lı yıllardan beri kullanılan ve radyofrekans enerjisiyle uygulanan bir tedavi şekli. Bu tedavi şekline halk dilinde “yakma” deniliyor. Bir katater ile kasıktan girilerek kalpte çarpıntıya neden olan nokta bulunuyor, radyo frekans akımı verilerek yakılıyor. Tedavi ömür boyu kalıcı oluyor. Küçük çocuklarda hayatı tehdit eden bir durum yoksa, bu tedavi için genellikle 4-5 yaşını geçmesi bekleniyor. Operasyon 1,5 saat sürüyor. Benzer yöntemlerden biri olan “Dondurarak yok etme” tedavisi de son yıllarda gelişiyor. İyon kanal hastalıkları denilen genetik geçişli hastalıkta ise ilaç tedavisi uygulanıyor ve bazı durumlarda şok vererek çarpıntı engelleniyor. Yavaş atımlarda ise kalp pili kullanılıyor.
Acıbadem Maslak Hastanesi, Elektrofizyoloji Aritmi ve Kalp Pili Kliniği’nden Çocuk ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Çeliker, ailelerinde ani ölüm ve bayılma öyküsü olanlar başta olmak üzere, tüm anne ve babaların aritmi belirtilerine önem vermeleri gerektiğini belirtiyor.
Çocuk hastalıkları uzmanını düzenli olarak ziyaret etmek, teşhisi kolaylaştırıyor mu?
Düzenli kontrollerde kalbin yavaş attığı fark edilebiliyor. Ancak ani atakla olan hızlı kalp atımları, doktor kontrolünde anlaşılmayabiliyor. Çünkü bu durum ani belirtiler gösteriyor ve atak, ancak muayene sırasında olursa fark ediliyor.
Çocuktaki aritminin fark edilmemesi hangi sonuçları doğuruyor?
Yavaş kalp atımları tedavi edilmezse, çocuk ani bayılmalar yaşıyor ve gelişme geriliği gösterebiliyor. Bu çocuklara kalıcı kalp pili takılması gerekiyor. Hızlı giden ritim bozukluklarında ise ataklar uzun sürerse, örneğin 8-10 saati geçerse kalp yetmezliği oluşabiliyor. Çarpıntı olduğu zaman kalp hızı 130-20’e kadar çıkabiliyor. Kalp hızıyla aylarca, hatta yıllarca yaşarsa kalbinde büyüme ve fonksiyon bozukluğu oluşuyor. Taşikardilerin bir diğer türü de kronik taşikardi. Örneğin, kalbi aslında dakikada 90 kez atması gereken bir çocuğun kalbi dakikada 130 atıyorsa, bu rakam çok yüksek görülmüyor. Çünkü çarpıntı olduğu zaman bu rakam 180-200’a kadar çıkabiliyor. Ancak, kronik taşikardide hasta 130 olan kalp atımıyla aylarca, hatta yıllarca yaşarsa kalbinde büyüme ve fonksiyon bozukluğu oluşuyor.
Anne-babalar çocuklarında aritmi olduğunu nasıl anlayabilir?
Kalbin yavaş atmasıyla ilgili ritim bozukluklarında; bayılma, büyüme geriliği ve gece idrar kaçırma görülüyor. Eğer ritim bozukluğu çarpıntı olarak geliyorsa, ataklar şeklinde ortaya çıkıyor. Atak olduğunda çocuk birden bire sararıyor, kusuyor, karnı ve göğsü ağrıyor, ani gelen terleme ile birlikte halsizlik hissediyor. Çok ciddi bir atakta bayılma da olabiliyor.
Aritmi hangi yaş döneminde daha fazla görülüyor?
En fazla ergenlik döneminde ortaya çıkan aritminin görülme sıklığı hem yaşla beraber artıyor, hem de çocuk şikâyetini daha rahat söyleyebildiği için hastalığın tanısı ergenlik çağında daha rahat konuyor.
Görülme nedenleri neler?
Çarpıntıya neden olan aritminin bilinen bir nedeni yok! Hastalığa anne karnındaki bir takım faktörler neden olabiliyor. Durum, anne karnındayken ya da çocuk doğduğunda anlaşılıyor. Eğer annenin diğer çocuklarında aritmi varsa, hamileliği sırasında mutlaka gerekli testleri yaptırması öneriliyor. Annede bağ dokusu hastalığı, özellikle lupus varsa, aritmisi olan bebek doğurma olasılığı yükseliyor. Ayrıca, genetik geçişli olan ve kalpte görülen iyon kanal hastalıklarında öldürücü ritim bozukluklarına rastlanabiliyor. Bu durum ailevi geçiş gösterdiği için çok dikkat etmek gerekiyor.
Aritminin tanısı nasıl konuluyor?
Hızlı atımlardaki ataklarda EKG çekilmesi çok önemli. Çünkü atak bittiği zaman kalpte tamamen normal bir tablo oluşabiliyor. Bu durumda teşhis zorlaşıyor. Ayrıca 24 saatlik Holter EKG de tanı için kullanılan önemli bir başka yöntem. Holter EKG’de hastanın, vücuduna 24 saat taşıyacağı bir alet takılıyor ve bu sürenin sonunda bu aletin yaptığı kayıtlar inceleniyor.
Diğer yöntemler arasında efor testi ve şikâyetin nadir olarak ortaya çıktığı durumlarda uygulanan uzun süreli kaydediciler bulunuyor. 6 ayda bir ya da daha uzun sürede ortaya çıkan şikâyetleri tespit etmek için de cilt altına yerleştirilip 1-2 sene süreyle kalan cihazlar kullanılıyor. Bir başka yöntemde de burundan ve yemek borusundan girilerek çeşitli ölçümler yapılıyor.
Aritmi çocuğu nelerden mahrum bırakıyor?
Her türlü aritmide çocuğun hayat kalitesi düşüyor, tek başına sokağa çıkması ya da arkadaşlarıyla oynaması, bayılma ihtimali nedeniyle tehlikeli oluyor. Çocuk, tüm spor türlerinden mahrum kalıyor. Çocuklarında yavaş kalp atımı rahatsızlığı olan bazı aileler “Pil takılmazsa ne olur?” diyorlar. Eğer böyle bir rahatsızlığı olan çocuğa pil takılmazsa, çocuk hiçbir zaman hayatını normal olarak yaşayamıyor. Bu, psikolojik açıdan da çok fazla etkilenmesine neden oluyor. Zaten tedavilerin amacı yaşam kalitesini artırmak. Taşikardi için de aynı durum geçerli. Bu nedenle buluğ çağına gelen çocuklarda girişimin mutlaka yapılması öneriliyor.
Tedavilerin ardından çocuk normal yaşantısına dönebiliyor mu?
Kalp pili takılan ya da ilaç kullanan çocuklar kısa sürede normal yaşantısına dönebiliyor.
ARİTMİNİN KESİN TEDAVİSİ VAR MI?
Kalp hızının yüksek seyrettiği ritim bozukluklarında iki tedavi seçeneği var. Bir tanesi ilaç kullanımı. Çarpıntının ne zaman geleceği belli olmadığı için her gün düzenli kullanılması gerekiyor. İkinci seçenek ise 1990’lı yıllardan beri kullanılan ve radyofrekans enerjisiyle uygulanan bir tedavi şekli. Bu tedavi şekline halk dilinde “yakma” deniliyor. Bir katater ile kasıktan girilerek kalpte çarpıntıya neden olan nokta bulunuyor, radyo frekans akımı verilerek yakılıyor. Tedavi ömür boyu kalıcı oluyor. Küçük çocuklarda hayatı tehdit eden bir durum yoksa, bu tedavi için genellikle 4-5 yaşını geçmesi bekleniyor. Operasyon 1,5 saat sürüyor. Benzer yöntemlerden biri olan “Dondurarak yok etme” tedavisi de son yıllarda gelişiyor. İyon kanal hastalıkları denilen genetik geçişli hastalıkta ise ilaç tedavisi uygulanıyor ve bazı durumlarda şok vererek çarpıntı engelleniyor. Yavaş atımlarda ise kalp pili kullanılıyor.
Post A Comment:
0 comments: