Articles by "atatürk"
atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
Financial Times gazetesi, bundan sonra asıl hareketin AKP içinde yaşanacağını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim’e değil de kendi partisine dikkat etmesi gerektiğini yazdı.
Recep Tayyip Erdoğan

 Dünyaca ünlü gazeteden erdoğan'a ciddi uyarı

 Gazetenin dış haberler editörü David Gardner imzalı yazıda, Taksim Meydanı’nda sürmekte olan eylemler, “Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriter tarzına karşı birbirinden çok farkı kesimlerce düzenlenen protestolar” sözleriyle tanımlandı.

 Yazıda, Taksim’in bir Tahrir ya da Tienanmen olmadığını ve her ne kadar kendisinin “Türklere ve Müslümanlara tanrının bir lütfu” olduğuna inanıyor olsa da, Erdoğan’ın da bir Hüsnü Mübarek ya da Çin Komunist Partisi olmadığı belirtiliyor.

 David Gardner’a göre sorun başka bir yerde.

 Yazıya göre, Erdoğan iktidarda 10 yıl geçirdikten sonra “güç sarhoşluğu” yaşıyor.

 Erdoğan’ın inatçılığı karşısında siyasi denetleme bulunmadığını, sadece birkaç kurumsal denetleme olduğuna dikkat çekilen yazıda, Başbakan’ın kendisini Atatürk gibi milletle özdeşleşimiş bir lider olarak görmeye başladığı belirtiliyor.

 Financial Times yazarı David Gardner, ancak Atatürk’ün büyük bir general olduğunu, oysa Erdoğan’ın son savaşını veren bir general gibi davrandığını yazdı.

 Yazıda Başbakan’ın Kral Lear gibi “kafayı yediği (keşke)” de ileri sürülüyor. Erdoğan’ın Taksim’deki ve diğer kentlerdeki protesto gösterilerinde bulunan insanların ne kadar farklı kesimlerden olduklarını anlamadığını kaydeden yazar, “Ona oy vermeyenler, aynen verenler gibi, onun paternalist kalıbına girmek istemiyor” diye yazdı.

 Bundan böyle asıl hareketin AKP ve onun çevresinde yaşanacağını belirten yazar şöyle devam etti:

 “Önümüzdeki yıl muhtemelen yeni bir anayasa ve Erdoğan’ın istediği yeni yetkilerle donatılmış doğrudan seçilecek olan ve görevi AKP’nin kurucularında olan Abdullah Gül’den alacak ilk başkanlık için bir referandum yapılacak. Başbakan Türkleri kutuplaştırdıkça ve Cumhurbaşkanı da birleştirdiği sürece bu ortak proje kapanın elinde kalır. Kriz sırasında Erdoğan kavgacı oldu, oysa Gül yumuşatıcı rol üstlendi ve böylece anahtarı eline aldı.

 AKP’nin az görülen gerçek bir kitle hareketi olduğunu, ama artık kaderinin tek bir adamın otoritarizmine bağlı olduğunu vurgulayan Gardner yazısını şöyle sonlandırıyor:
“Eğer Erdoğan başkanlığı istiyorsa, görevi bırakması gerekecek, böylece oy getirecek başka bir lider arayışlarına giren parti üzerindeki ağırlığını kaybedecek ve Gül de açık ara en popüler halef olarak görünüyor. Aradaki mesafe kapanıyor. Dikkat edilmesi gereken yer iktidar partisidir.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
21 Mayıs 1981 tarihinde Atatürk'ün 100'üncü Doğum Yıldönümü Törenlerle Kutlandı!
Tarihte Bugün! 21 Mayıs 1981 Atatürk'ün 100'üncü Doğum Yıldönümü Törenlerle Kutlandı.
1. Açıklama:

 UNESCO'dan Dünyada Tek ve İlk: "Atatürk Yılı" UNESCO 1981 yılında, 100. Doğum Yıldönümü nedeniyle Atatürk'ü "Ulusal Mücadele ve Çağdaşlaşma Lideri" olarak evrensel niteliklerini ortaya koymuştu. Bu karar doğrultusunda, Atatürk'ün doğumunun 100. yılı bütün dünyada, "1981 Atatürk Yılı" olarak kutlanmıştı. Bu uygulama, dünyada ilk ve tektir. 27 Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulu kararında aynen şunlar yazıyordu: "UNESCO Genel Konferansı; Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. Yıldönümü'nde, 1981 yılında anılmasını kararlaştırmıştır.

 Olayı kısa anlatam. Alınan kararda “Bu gün UNESCO’nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal’dir.” Denmektedir. Birden İsveç delegesi ayağa kalkar ve şöyle söyler: “Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?” şeklindeki kinayeli sözlerine, Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur ve 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler; ”Genç delege arkadaşım hatırlatmak isterim ki ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayı her ülke her problemimizde çare olarak aramalıyız” der. Sonra ne mi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tekdir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke şu metne imza atar; hani İsveç delegesi demişti ya “ne yani” diye. O İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler; ”Ben ATATÜRK’ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum” diyecektir.

 Alınan Kararda Şunlar Yazmaktadır: “ Atatürk kimdir; Atatürk ululararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkilapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu”

 UNESCO B.M.E.K.Ö.nün 152 ülkesinin OYBİRLİĞİ ile yapmış ve dünyaya dağıtmış olduğu ATATÜRK tanımlaması

2. Açıklama:

 UNESCO’nun, Atatürk’ün 1981 yılındaki 100. Doğum Yıldönümü dolayısıyla aldığı kararların dayandığı gerekçeler, Atatürk’ün “Ulusal Mücadele ve Çağdaşlaşma Lideri” olmak evrensel niteliklerini ortaya koymakta ve dayandığı gerekçelerle, Atatürk’ü yetiştirmiş bir ulusun mensubu olarak, hepimize kıvanç vermektedir.

 27 Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulu’nun kararında:

 “UNESCO Genel Konferansı; Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. Yıldönümü’nde, 1981 yılında anılacağını hatırlatarak, UNESCO’nun ilgilendiği tüm alanlarda olağanüstü bir reformcu olduğunu göz önünde tutarak, özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı en önce açılan savaşların ilk liderlerinden biri olduğunu kabul ederek, dünya ulusları arasında karşılıklı anlayışın, sürekli barışın kurulması için çalışmalarının olağanüstü bir örnek olduğunu ve tüm yaşamı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, din ve ırk ayrımını gözetmeden, bir uyum ve işbirliği çağının doğacağına olan inancını anımsatarak, eylemlerini her zaman barış uluslar arası anlayış ve insan haklarına saygı yönünden yapmış olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Atatürk’ün kişiliğini ve eserinin çeşitli yönlerini ortaya çıkarmak üzere, 1980 yılında yapılacak sempozyum hazırlıkları için Türk Hükümeti ile UNESCO’nun işbirliği yapmasına karar verilmiştir.”

21 Mayıs Tarihinde Oluşan Diğer Olaylar:


21/05/1847 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (Defterhane-iş Amire Kalemi) kuruldu.


21/05/1927 Amerikalı havacı Charles Lindbergh, ''Sprit of St. Louis'' adlı uçağıyla New York'tan Paris'e uçarak, Atlas Okyanusu'nu geçen ilk pilot oldu.


21/05/1950 Demokrat Parti'nin 14 Mayıstaki seçimlerden galibiyetle çıkmasıyla Adnan Menderes Başbakan, Celal Bayar Cumhurbaşkanı oldu.


21/05/1960 Harp Okulu öğrencileri, hükümet aleyhine sessiz yürüyüş yaptı.


21/05/1971 Anayasa Mahkemesi, Milli Nizam Partisi'nin kapatılmasına karar verdi.
21/05/1971 Tiyatro sanatçısı Avni Dilligil 63 yaşında öldü.


21/05/1981 Atatürk'ün 100. doğum yıldönümü törenlerle kutlandı.


21/05/1983 Avrupa Konseyinin, Avrupa medeniyetinin zenginliğini oluşturan kültürleri tanıtmak amacıyla düzenlediği sergilerden 18'incisi İstanbul'da ''Anadolu Medeniyetleri Sergisi'' adıyla açıldı.


21/05/1991 Hindistan Başbakanı Rajiv Gandhi öldürüldü.


21/05/1994 Hacda ''şeytan taşlama'' sırasında izdiham çıktı, 7'si Türk 185 hacı öldü.


21/05/1996 Örtülü ödenekten 5.5 milyar lira ile bazı kişi ve kuruluşları dolandırdığı öne sürülen Selçuk Parsadan, Balıkesir'in Altınoluk beldesinde yakalandı.


21/05/1997 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP'nin ''Anayasa'nın laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği'' gerekçesiyle sürekli kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine dava açtı.
21/05/1997 Gazeteci Mustafa Ekmekçi, Ankara'da 70 yaşında öldü.


21/05/2000 ''Umut Operasyonu''nda yakalanan Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Mehmet Gürova, Mehmet Kasap ve Takkı Selçuk Şanlı, Ankara Nöbetçi 1 Numaralı DGM'ce tutuklandı.


21/05/2004 Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa değişikliğini onayladı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri kaldırıldı.


21/05/2005 Eski milli futbolcu ve spor yazarı Şevki Şenlen 56 yaşında vefat etti.


En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
20 Mayıs 1928 tarihinde Türkiye'de Uluslararası Rakamlar Kabul Edildi.
20 Mayıs 1928 Türkiye'de Uluslararası Rakamlar Kabul Edildi.
1. Açıklama:

 Bu tarihde Gazi Mustafa Kemal, Sarayburnu'nda Türk Harfleri hakkındaki nutkunu söyleyerek 20 Mayıs 1928’de kabul edilen 1288 numaralı kanun ile Türkiye’de 1 Haziran 1929 tarihinden itibaren uluslararası rakamların kullanılması mecburi hale geldi. Böylece Doğu Arap rakamları bırakılıp Latin rakamları kullanılmaya başladı. Rakamların değiştirilmesi, “harflerin değiştirilmesi” konusunu da gündeme getirdi.

2. Açıklama:


 Kasım 1928'de Latin esasından alınan harfler, (Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer vererek) "Türk harfleri" adıyla 1353 Sayılı Kanunla kabul edilmiştir. Yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine Türk harflerinin alınmasını ifade eden Harf Devrimi yapılmıştır. Arap harflerinin Türkler tarafından kullanılması, İslamiyet'in kabulünden sonra başlamış ancak bu harfler, Türk diline hiç bir zaman uyamamıştır. Türkçe, Arap harfleri ile kolay yazılıp okunamıyordu. Harf İnkılabının hedefi, okuyup yazmayı kolaylaştırmak ve yaymak, modern öğretim ve eğitimin gerçekleşmesini sağlamaktı. Harf İnkılabının ilk adımı, 20 Mayıs 1928'de 1288 sayılı kanunla, Arap rakamlarının kullanılmasına son verilerek, uluslararası rakamların kabulü ile başlamıştı.

 Atatürk, 9 Ağustos 1928 gecesi İstanbul'da Sarayburnu Parkı'nda düzenlenmiş bir şenlik sırasında, Harf Devrimini halka duyurmuştur; "Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Arkadaşlar, bizim güzel ahenkli, zengin lisanımız (dilimiz) yeni Türk harfleri ile kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak mecburiyetindeyiz. Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlaşacağız ki, Milletimizin yazısıyla kafasıyla bütün medeniyet aleminin yanında olduğunu gösterecektir. Vatandaşlar, yeni Türk harflerini çabuk öğreniniz. Bütün millete, kadına, erkeğe, köylüye, çobana, hamala, sandalcıya öğretiniz" demiştir. Harf Devrimi, büyük bir tarihi olaydır. Çünkü, sosyal, kültürel ve siyasi alanda geniş yankıları olmuştur.
1 Kasım 1928'de Latin alfabesine dayalı yeni Türk Alfabesinin kabulünden sonra, 24 Kasım 1928'de yayımlanan Millet Mektepleri Talimatnamesi gereğince, yurdun her köşesinde Millet Mektepleri açılmış, halka yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Atatürk bu çalışmalara "Millet Mektepleri Başöğretmeni" sıfatıyla katılmıştır.

20 Mayıs Tarihinde Oluşan Diğer Olaylar:


20/05/1506 Amerika kıtasına ulaşan ilk Avrupalı kaşif Kristof Kolomb.


20/05/1622 Osmanlı İmparatorluğu'nda isyancılar, ordu ve yönetimde yenilik taraftarı Padişah II. (Genç) Osman'ı tahttan indirip öldürdüler.


20/05/1795 Fransa'da kadın kulüpleri kurulması yasaklandı.


20/05/1799 "İnsanlık Komedyası"nın yaratıcısı Fransız romancı Honore de Balzac.


20/05/1920 İlk hemşire okulu, Amiral Bristol Hemşire Mektebi hizmete girdi.


20/05/1928 Türkiye'de uluslararası rakamlar kabul edildi.


20/05/1932 Avusturya şansölyeliğine Hıristiyan Sosyalist lider Engelbert Dollfuss seçildi.


20/05/1947 Adana'da İplik ve Dokuma İşçileri Kongresi yapıldı.


20/05/1948 Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grubu, Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde imam-hatip kursları açılmasına karar verdi.


20/05/1955 Akis dergisi yazı işleri müdürü Cüneyt Arcayürek tutuklandı.


20/05/1959 Vatan gazetesi yazarlarından Sadun Tanju, saldırıya uğradı.


20/05/1961 27 Mayıs sonrası ilk büyük işçi mitingi, Eskişehir'de binlerce işçinin katılımıyla yapıldı.


20/05/1964 İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi dışında, üniversite ve yüksek okullara girişte merkezi sınav sistemi getirildi.


20/05/1965 Ürgüplü Kabinesi'nin Adalet Bakanı İrfan Baran "141 ve 142 kaldırılsa komünizm önlenemez," dedi.


20/05/1971 Kısa adı TÜSİAD olan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği kuruldu.


20/05/1974 Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi davasından yargılanan ve 2 yıldır tutuklu olan sinema sanatçısı Yılmaz Güney genel aftan yararlanarak tahliye oldu.


20/05/1981 Özgürlük Yolu ve kısa adı DHKD olan Devrimci Halk Kültür Dernekleri adıyla bilinen Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi davası Diyarbakır Sıkıyönetim Mahkemesi'nde başladı.


20/05/1989 Çin'de Başbakan Li Peng Pekin'de sıkıyönetim ilan etti.


20/05/1990 Romanya'da; İon İliescu cumhurbaşkanı seçildi.


20/05/1994 Eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanlarından John F. Kennedy'nin dul eşi ve Yunanlı armatör Aristotelis Onasis'in karısı Jacqueline Onasis.


20/05/1999 PKK yöneticilerinden Şemdin Sakık ve kardeşi Arif Sakık idam cezasına çarptırıldı.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
 Bugün 19 Mayıs 2013. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta kutlanıyor. 94 yıl önce bugün Atatürk Samsun’da milli mücadele meşalesini tutuşturdu 
Tarihte Bugün! 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun
 Bügün hükümetlerin ortaklık vurgusu yaptığı batılı ülkeler 94 yıl önce Anadolu coğrafyasını işgal etmeye girişmişlerdi. Yunanlılar Ankara yakınlarına gelirken İngilizler, İtalyanlar, Fransızlar Akdeniz sahillerinden Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş'a kadar yurdumuzun bir bölümünü işgal etmişlerdi. Bütün bu işgaller ve uzun yıllar süren savaşların geriye bıraktığı olumsuz şartlara rağmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyerek 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak kurtuluş hareketini başlattı.
 Atatürk'ün 19 Mayis 1919'da Samsun'a çıktığı gün en büyük amacı tam bağımsızlığı sağlamaktı. Atatürk'e göre tam bağımsızlık, mali, ekonomik, adli, askeri ve bunlar gibi her konuda bağımsızlık ve özgürlük demekti. Bunların herhangi birinde, bağımsızlıktan yoksun olma milletin ve ülkenin gerçek anlamda tam bağımsızlıktan yoksun olması anlamına gelmekteydi. 19 Mayıs 1919 tarihinde başlatılan mücadele, sadece Anadolu'yu ele geçirmek, aralarında paylaşmak isteyen sömürgecilere karşı yürütülecek bir savaş değildi. Onlarla birlikte onların ülkedeki işbirlikçilerine, mandacılara karşı yürütülecek bir savaştı aynı zamanda. 19 Mayıs 1919'da başlayan bu destansı mücadele sayesinde, yıkılan bir imparatorluktan genç Türkiye cumhuriyeti doğdu.

Tarihte Bugün! 19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun
Türk Gençliğine Armağan Edildi!

Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra "Bandırma" adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından hareket etti. Atatürk, İstanbul'dan başlayan ve Samsun'da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun'a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti. Atatürk'ün Samsun'a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. İşte bu vahim şartlardaki Anadolu'da milli mücadele başladı. Millî Mücadele'yi başlatmak üzere Samsun'da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de Atatürk 19 Mayıs'ı Türk gençliğine armağan etti.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
Atatürk’ün Kuranı Kerime Verdiği Önem!!! (Mutlaka Okuyun)

 Atatürk, iyi bir komutan  ve devlet adamı olması yanında, aynı zamanda çağın bilimsel  gelişmelerini yakından izleyen, araştıran ve inceleyen iyi bir aydındır.
       
  Bazı Atatürk düşmanları Atatürk hakkında bilip bilmeden atıp tutuyorlar vay efendim "atatürk devamlı içki içermiş, vay efendim islamiyet hakkında hiçbir bilgisi yokmuş" gibi yakıştırmalar yapıyorlar fakat bilmiyorlardı Atatürk kendilerden kat kat daha fazla müslümandı. Hatta sırf bunun üzerine dine ve din hizmetlerine olan ihtiyacı göz ardı etmediğini görmekteyiz.
 
  Atatürk,Türk Milletinin Kuran’ı ve İslamı iyi okuyup anlamasını ve cehaletten kurtulmasını çok istiyordu. Aydınlanma ve uygarlığın gerçekleşmesi için bu şarttı

  Bu amaçla Cumhuriyetin ilk kurumlarından biri olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşu sırasında TBMM’nce özel ödenecek ayrılarak, Kur’an tesfiri ve hadis tercümeleri yaptırma kararı aldığında,Atatürkün cumhurbaşkalığı makamında olduğunu hatırlatsak konu daha iyi anlaşılacaktır.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
 IŞIK YENERSU'NUN 10 KASIM FOTOĞRAFI SOSYAL PAYLAŞIMDA REKOR YAPTI
Ünlü Tiyatro sanatçısı Işık Yenersu'nun bu gün saat 09.05 'te Cihangirde çektiği 10 Kasım saygı duruşu fotoğrafı sosyal paylaşım sitelerinde  en çok paylaşılan fotoğraf oldu.
 Cihangir'de bulunan ve Deprem Güçlendirme çalışması yapılan Cihangir İlköğretin Okulu saat 09.05 geçe sirenlerle birlikte işi bırakıp saygı duruşunda bulunan iki inşaat işçisi için yüzlerce güzel mesaj atıldı. 

En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..

Ünlüler Ata'yı anıyor!

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 74. yılında sosyal medyada da anılıyor.



Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 74. yılında anılıyor.

Ünlü isimler duygularını Twitter sayfalarına yazdıkları mesajlarla dile getirdi...

İşte onlardan bazıları...

İBRAHİM TATLISES
Atam siz rahat uyuyun. Allah sizler gibi kahramanları bu ülkenin başından eksik etmesin... Bu millet sizi asla unutmayacak bilin!

DEMET AKALIN
OLMASAYDIN ...OLMAZDIK.....Büyük TÜRK ATATÜRK seni çok özlüyoruz....

ERDAL BEŞİKÇİOĞLU
10 Kasım ~ 09:04:59 Burada durdu zaman...

HADİSE
Bugün 10 Kasım... Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, sevgi ve özlem ile anıyoruz.

BENGÜ
Bugün 10 Kasım... Özlemle anıyor ve varlığını arıyoruz...

IRMAK ÜNAL
Atatürk'ü hasretle.... Sevgiyle.... Göz yaşlarıyla anıyoruz...

ITIR ESEN
Bugün kadın olarak bir çok hakka sahipsek Ulu Önder Atatürk'e borçluyuz...Onun için "Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyet'in"

YELİZ YEŞİLMEN
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 74. Yılında onu saygı ve sevgiyle anıyoruz
SEDA ÜREN

"Büyük Ölülere Matem Gerekmez, Fikirlerine Bağlılık Gerekir!" Mustafa Kemal ATATÜRK

MEHMET ASLAN

Seni cok ozledik be ATAM.. Nur icinde yat
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
İZMİRLİLER'DEN DEV ATATÜRK PORTRESİ
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 74'üncü yılında İzmir'de özlemle anıldı.
 Cumhuriyet Meydanı'nda Konak Belediyesi'nin katkılarıyla 2400 kişi Atatürk’ün portresini oluşturdu.


Ankara’ya Anıtkabir’e ziyarete en yüksek katılımı sağlayan İzmir’de kalan yüzbinlerce İzmir’li tüm ilçelerde ve İzmir merkezinde meydanları doldurdu…

Cumhuriyet Meydanı’nda Konak Belediyesi’nin katkıları, fotoğrafçı Cumhur Aygün’ün organizasyonunda gerçekleştirilen 2 bin 400 gönüllünün katılacağı, Atatürk’ün canlı portresi için kayıt işlemleri başladı. 7’den 70’e binlerce İzmirli, sabahın erken saatlerinden itibaren Atatürk portresinde bir nokta olmak için sıraya girerken, kayıt sıralarını alanlar ise Cumhuriyet Meydanı’ndaki yerlerini almaya başladı. Kendilerine ‘İzindeyiz’ yazılı siyah tişörtler verilen ve aynı ifade kollarına mühürle de basılan İzmirliler, böyle bir organizasyonda yer alacakları için mutlu olduklarını dile getirdi. Kısa süre içinde 2400 kişi tamamlandı.


DHA
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..

Türkiye’nin 10 Kasım’ı nasıl anacağını tartıştığımız bir 10 Kasım’a ulaştık. Bir yanda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında ve sonrasında anlayışsız ve tahripkar bir tavır almış bir hükümet, öte yanda Hükümetin bu tavrı karşısında infiale kapılan kitleler. Ağırbaşlı bir anma gününün yerini böylece ne yazık ki “nasıl bir olay çıkacak” gerilimi alıyor.

 Oysa, 10 Kasım’ı 1774’den 1918’e kadar üç kıtadan geri çekilen bir milletin nihayet yok edilme aşamasına ulaşıldığında tekrar ayağa kalkmasını ve imha edilmek istenen bir devletin yeniden kurulmasını sağlayan bir milli lideri rahmet ile anmak ve anlamak için vesile olarak görmeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ü bugün eleştirenlerin, bugünün Türkiye’sinden bu eleştirileri yapmaları çok kolay. Ancak, Atatürk’ü ve eylemlerini, bu eylemlerinin anlamını ancak tarihsel bağlamı içinde doğru anlamak mümkün.

 Her seferinde “Ancak Atatürk’ün de hataları var” şeklinde bir yaklaşımla Atatürk’ü yapıcı bir üslup ile değil, yıkıcı bir şekilde eleştirmeye başlayan çevreler bir yandan, Atatürk’ü Türk tarihi içindeki muhteşem yerinden soyutlayarak ve kaldırarak “tarihi Atatürk ile başlatanlar” diğer yandan, Türk milletinin ve İslam ümmetinin son 300 yılda çıkarmış olduğu en büyük asker ve devlet adamını, milli kahramanını doğru dürüst anlamasını engellemektedir.

 Tabii ki rahmetli Atatürk’ün her insan gibi hataları olmuştur. Bu hataların bazıları siyasi veya kültürel nitelikli de olmuştur. Mesela, son yılında ezanı Türkçeye dönüştürmesinin bir hata olup olmadığını sorguladığını, bu konuda düşündüğünü biliyoruz. Kişisel kanaatim, ezanın Türkçe olması yanlış olmuştur. Böyle başka yanlışlar da bulabiliriz. Ancak bir milli kahraman, bir devlet kurucusu, bir milli lideri değerlendirirken kullanmamız gereken ölçütler bunlar değildir. Değerlendirme ölçütü İstiklal Savaşı’nı başlatması, başarı ile sonuçlandırması ve yeni bir rejim kurmasıdır.

 Öte yandan Atatürk’ü tarihsel bağlamının dışında ve insani özelliklerden adeta sıyırarak ele alan yaklaşım, eski etkisini yitirmiştir ancak özellikle de son yıllarda Atatürk’e yapılan saldırılar karşısında bir tepki olarak tekrar zemin kazanmıştır. Bu yaklaşım da Atatürk’ü yaşayan kuşağa, gelecek nesillere ve yüzyıllara sağlıklı bir şekilde taşımak için doğru bir yaklaşım değildir. Atatürk’ün tarih içindeki büyüklüğünün kimsenin iyi niyetli olsa dahi makyajına ihtiyacı yoktur.

 Esasen Atatürk’ün büyüklüğü 200 sene, 500 sene, 1200 sene sonra bugün olduğundan daha anlaşılır olacaktır. Çünkü Atatürk bugün, hala bir şekilde güncel siyasi tartışmaların içine çekilmektedir. Oysa aradan zaman geçtikçe ve tarih süzgecinden olaylar damıtılarak süzüldükçe Atatürk’ün de tarih içindeki konumu daha açık bir şekilde görülecektir. Kim 1200 sene sonra bugünün siyasilerini hatırlayacak ki? Ancak 2400 sene önceden adını çocuklarımıza verdiğimiz Mete gibi, İlteriş, Bilge gibi, Malazgirt kahramanı Alparslan gibi bugün soyadı yasasından ötürü verilemeyen  “Atatürk” ismi anne ve babaları tarafından yeni doğan çocuklarına verilecek, kulaklarına ezan okunacak, genç Atatürkler 2554’de, 3012’de büyük Türk milletini yaşatmaya devam ederken, bugün Bilge veya Alparslan adını taşıyan çocuklar taşıdıkları adın anlamını nasıl biliyor ve seviyor ise öyle bilecek ve sevecekler.
Allah rahmet eylesin.

Yeniçağ