Articles by "mustafa kemal atatürk"
mustafa kemal atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
21 Mayıs 1981 tarihinde Atatürk'ün 100'üncü Doğum Yıldönümü Törenlerle Kutlandı!
Tarihte Bugün! 21 Mayıs 1981 Atatürk'ün 100'üncü Doğum Yıldönümü Törenlerle Kutlandı.
1. Açıklama:

 UNESCO'dan Dünyada Tek ve İlk: "Atatürk Yılı" UNESCO 1981 yılında, 100. Doğum Yıldönümü nedeniyle Atatürk'ü "Ulusal Mücadele ve Çağdaşlaşma Lideri" olarak evrensel niteliklerini ortaya koymuştu. Bu karar doğrultusunda, Atatürk'ün doğumunun 100. yılı bütün dünyada, "1981 Atatürk Yılı" olarak kutlanmıştı. Bu uygulama, dünyada ilk ve tektir. 27 Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulu kararında aynen şunlar yazıyordu: "UNESCO Genel Konferansı; Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. Yıldönümü'nde, 1981 yılında anılmasını kararlaştırmıştır.

 Olayı kısa anlatam. Alınan kararda “Bu gün UNESCO’nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal’dir.” Denmektedir. Birden İsveç delegesi ayağa kalkar ve şöyle söyler: “Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?” şeklindeki kinayeli sözlerine, Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur ve 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler; ”Genç delege arkadaşım hatırlatmak isterim ki ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayı her ülke her problemimizde çare olarak aramalıyız” der. Sonra ne mi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tekdir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke şu metne imza atar; hani İsveç delegesi demişti ya “ne yani” diye. O İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler; ”Ben ATATÜRK’ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum” diyecektir.

 Alınan Kararda Şunlar Yazmaktadır: “ Atatürk kimdir; Atatürk ululararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkilapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu”

 UNESCO B.M.E.K.Ö.nün 152 ülkesinin OYBİRLİĞİ ile yapmış ve dünyaya dağıtmış olduğu ATATÜRK tanımlaması

2. Açıklama:

 UNESCO’nun, Atatürk’ün 1981 yılındaki 100. Doğum Yıldönümü dolayısıyla aldığı kararların dayandığı gerekçeler, Atatürk’ün “Ulusal Mücadele ve Çağdaşlaşma Lideri” olmak evrensel niteliklerini ortaya koymakta ve dayandığı gerekçelerle, Atatürk’ü yetiştirmiş bir ulusun mensubu olarak, hepimize kıvanç vermektedir.

 27 Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulu’nun kararında:

 “UNESCO Genel Konferansı; Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. Yıldönümü’nde, 1981 yılında anılacağını hatırlatarak, UNESCO’nun ilgilendiği tüm alanlarda olağanüstü bir reformcu olduğunu göz önünde tutarak, özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı en önce açılan savaşların ilk liderlerinden biri olduğunu kabul ederek, dünya ulusları arasında karşılıklı anlayışın, sürekli barışın kurulması için çalışmalarının olağanüstü bir örnek olduğunu ve tüm yaşamı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, din ve ırk ayrımını gözetmeden, bir uyum ve işbirliği çağının doğacağına olan inancını anımsatarak, eylemlerini her zaman barış uluslar arası anlayış ve insan haklarına saygı yönünden yapmış olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Atatürk’ün kişiliğini ve eserinin çeşitli yönlerini ortaya çıkarmak üzere, 1980 yılında yapılacak sempozyum hazırlıkları için Türk Hükümeti ile UNESCO’nun işbirliği yapmasına karar verilmiştir.”

21 Mayıs Tarihinde Oluşan Diğer Olaylar:


21/05/1847 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (Defterhane-iş Amire Kalemi) kuruldu.


21/05/1927 Amerikalı havacı Charles Lindbergh, ''Sprit of St. Louis'' adlı uçağıyla New York'tan Paris'e uçarak, Atlas Okyanusu'nu geçen ilk pilot oldu.


21/05/1950 Demokrat Parti'nin 14 Mayıstaki seçimlerden galibiyetle çıkmasıyla Adnan Menderes Başbakan, Celal Bayar Cumhurbaşkanı oldu.


21/05/1960 Harp Okulu öğrencileri, hükümet aleyhine sessiz yürüyüş yaptı.


21/05/1971 Anayasa Mahkemesi, Milli Nizam Partisi'nin kapatılmasına karar verdi.
21/05/1971 Tiyatro sanatçısı Avni Dilligil 63 yaşında öldü.


21/05/1981 Atatürk'ün 100. doğum yıldönümü törenlerle kutlandı.


21/05/1983 Avrupa Konseyinin, Avrupa medeniyetinin zenginliğini oluşturan kültürleri tanıtmak amacıyla düzenlediği sergilerden 18'incisi İstanbul'da ''Anadolu Medeniyetleri Sergisi'' adıyla açıldı.


21/05/1991 Hindistan Başbakanı Rajiv Gandhi öldürüldü.


21/05/1994 Hacda ''şeytan taşlama'' sırasında izdiham çıktı, 7'si Türk 185 hacı öldü.


21/05/1996 Örtülü ödenekten 5.5 milyar lira ile bazı kişi ve kuruluşları dolandırdığı öne sürülen Selçuk Parsadan, Balıkesir'in Altınoluk beldesinde yakalandı.


21/05/1997 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP'nin ''Anayasa'nın laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği'' gerekçesiyle sürekli kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine dava açtı.
21/05/1997 Gazeteci Mustafa Ekmekçi, Ankara'da 70 yaşında öldü.


21/05/2000 ''Umut Operasyonu''nda yakalanan Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Mehmet Gürova, Mehmet Kasap ve Takkı Selçuk Şanlı, Ankara Nöbetçi 1 Numaralı DGM'ce tutuklandı.


21/05/2004 Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa değişikliğini onayladı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri kaldırıldı.


21/05/2005 Eski milli futbolcu ve spor yazarı Şevki Şenlen 56 yaşında vefat etti.


En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
cumhuriyet
Öncelikle Cumhuriyet Nedir?

 Öncelikle Cumhuriyet nedir arkadaşlar.? Hiç düşündünüz mü? Veyatta anlamını biliyor musunuz. Biliyorum deyip geçmeyin. Bu cumhuriyeti kendi kendinize bir anlatmaya çalışırmısınız?




 Durun bide biz anlatalım arkadaşlar;

1)  Millet tarafından seçilen parlamentoya dayanan ve başında cumhurbaşkanı olan siyasi bir rejim şekli. Hemen bütün ülkelerde tek ortak yanı, devlet başkanlığı makamının babadan oğula veya aile yakınlarına miras kalmamasıdır.

2) Cumhuriyette söz sahibi halkındır!

3) İnsanlar arasında ırk, din, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmadan sevgi, saygı, dostluk duygularını geliştirmek, insanın insan olmak haysiyeti ile sahip olması gereken hakların bulunduğu yer Cumhuriyet'tir..
Daha sayayım mı arkadaşlar?
Say say bitmez bunlar?

Peki bide şu açıdan düşünün.!!!
Cumhuriyet Kalkarsa Ne Olur? Ülke Nasıl Olur? Biz Nasıl Oluruz? Anamıza, Bacımıza, Babamıza, Eşimize, Dostumuza, Kardeşimize NE OLUR?
 Öncelikle şunu belirteyim. Cumhuriyet kalkarsa hak söz sahibi bizim değil, PADİŞAHIN OLUR!
Evet yanlış duymadınız. PADİŞAHIN olur. Adalet yok. Hiç bir hakkınızı savunamazsınız. Padişah ne derse odur. Haklı veya haksız.! Siz devlet başındaki kişiden ister memnun kalıın, ister kalmayın. Orası sizi ilgilendirmez.! .Çünkü padişahlık babadan oğuladır. Oğlu yoksa aile yakınlarıdır.

 Bir adam gelse padişahın çok yakınlarından biri, sizin annenize, bacınıza veyatta aile yakınlarınızdan birine veya birilerine yanlış bir durumda bulunsa hiç bir şekilde hakkınızı savunamazsınız..

Bu olayları anlat anlat bitmez. Benim bu konuyu anlatma sebebini eminim bazılarınız çok iyi anladı, ama aramızdan anlamayanlarımız çok çıkmıştır, bundan da eminim.
 Şimdi diyeceksiniz ki, bu nereden çıktı? Ne Cumhuriyeti, Ne Padişahlığı? Böyle bir durum olamaz? Cumhuriyet'i kolay kolay kaldıramazlar? Cumhuriyet'i kaldırırlarsa kaldırsınlar bize hiç bir şey olmaz? vb. gibi soruları aramızda eminim bir kişi bile olsa burdan bir soru bile olsa söylenmiştir kendi kendine.

Cumhuriyet Kaldırılırsa Ne Olur?
 Bu cumhuriyet kalkıyor işte arkadaşlar. Cumhuriyet denen bir şey kalmadı artık. Ne Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzü anıyoruz, ne Cumhuriyet Bayramı vb. gibi bayramları kutluyoruz, nede başka bir şey. Artık herkes unuttu. Bizim zamanımızda bir Cumhuriyet bayramı olduğu zaman sabahın köründe kalkar çok mutlu, içimiz kıpır kıpır, sanki o gün dünya kurtarılmış gibi hissederdim.

 Ama şimdi?
Şimdi ki çocukların bazıları bayram nedir bilmez, bazıları bayram kutlamalarına hiç gitmemiş, bazıları bu sevincin tadını bilmez. Çünkü artık Cumhuriyet kutlanılmıyor.

Gelelim asıl konumuza! Cumhuriyet'in Kaldırılmasına.!

Az önce de dediğim gibi, Atatürk'ü adam yerine koymadılar, Cumhuriyet yürüyüşlerini, bayram kutlamalarını vs. yasakladılar, yapanlara polisler tarafından darp geldi (Ama yüzbinlerce PKK'lıyı eylem yapmalarına izin verip, onları konuşturdular).

 Şimdide başında T.C. Olan devlet kurumlarının başındaki T.C.(Türkiye Cumhuriyeti) ibaresi kaldırılıyor. Artık Cumhuriyet'in etkisinde olmayacak gibi bir şey söylemek istiyorlar.

 Bu Cumhuriyet'i Kaldırmak İstemelerinin Sebebi Ne?

Buraya kadar yazımızı okuduğunuz için çok teşekkürler arkadaşlar.
Yukarıdaki yazımızın başlarında Cumhuriyet'in, Padişahlığın, ne olduğunu ne işe yaradığını anlattık.
Buraya kadar okuyan arkadaşlar için söylüyorum!

Acaba bu Cumhuriyet'i kaldırmak istemelerinin sebepleri ne olabilir?
Bu Ülkeyi nasıl kazandık, bu Cumhuriyet'i nasıl kurduk, şimdi nasıl kaybediyoruz?
cumhuriyet
 Bu soruların cevaplarını zaten konunun başında vermiştim arkadaşlar. Adamlar artık devlet kurumunda her yere kendi adamlarını koydular. Cumhuriyet'inde kaldırılıp saltanatın babadan oğula geçmesini sağlamak. İlerici değil, gerici oluyoruz.

 Şimdi diyeceksiniz adam niye kendi kendini gericiliğe atsın?

Adam kendi kendini gericiliğe atmıyor, tam tersi kendini ilerici, bizi gericiliğe atıyor.! Bu ülkeye bir savaş vb. gibi bir durum olduğu zaman olacak şey ona olmayacak bize olcak. Adam bu ülke'den alacağını aldı zaten. Şimdi bu kadar yazımın üzerine, "kardeşim senin beynini sulandırmışlar, sen yanlış biliyorsun veyatta yanlış anlamışsın.!!" gibi şeyler diyorsunuzdur!
Cumhuriyet Kaldırılırsa Ne Olur?
Siz bunları unutmayın, bir kaç sene sonra olacakları görün yeter!!
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..

Ünlüler Ata'yı anıyor!

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 74. yılında sosyal medyada da anılıyor.



Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 74. yılında anılıyor.

Ünlü isimler duygularını Twitter sayfalarına yazdıkları mesajlarla dile getirdi...

İşte onlardan bazıları...

İBRAHİM TATLISES
Atam siz rahat uyuyun. Allah sizler gibi kahramanları bu ülkenin başından eksik etmesin... Bu millet sizi asla unutmayacak bilin!

DEMET AKALIN
OLMASAYDIN ...OLMAZDIK.....Büyük TÜRK ATATÜRK seni çok özlüyoruz....

ERDAL BEŞİKÇİOĞLU
10 Kasım ~ 09:04:59 Burada durdu zaman...

HADİSE
Bugün 10 Kasım... Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, sevgi ve özlem ile anıyoruz.

BENGÜ
Bugün 10 Kasım... Özlemle anıyor ve varlığını arıyoruz...

IRMAK ÜNAL
Atatürk'ü hasretle.... Sevgiyle.... Göz yaşlarıyla anıyoruz...

ITIR ESEN
Bugün kadın olarak bir çok hakka sahipsek Ulu Önder Atatürk'e borçluyuz...Onun için "Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyet'in"

YELİZ YEŞİLMEN
Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 74. Yılında onu saygı ve sevgiyle anıyoruz
SEDA ÜREN

"Büyük Ölülere Matem Gerekmez, Fikirlerine Bağlılık Gerekir!" Mustafa Kemal ATATÜRK

MEHMET ASLAN

Seni cok ozledik be ATAM.. Nur icinde yat
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
İZMİRLİLER'DEN DEV ATATÜRK PORTRESİ
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 74'üncü yılında İzmir'de özlemle anıldı.
 Cumhuriyet Meydanı'nda Konak Belediyesi'nin katkılarıyla 2400 kişi Atatürk’ün portresini oluşturdu.


Ankara’ya Anıtkabir’e ziyarete en yüksek katılımı sağlayan İzmir’de kalan yüzbinlerce İzmir’li tüm ilçelerde ve İzmir merkezinde meydanları doldurdu…

Cumhuriyet Meydanı’nda Konak Belediyesi’nin katkıları, fotoğrafçı Cumhur Aygün’ün organizasyonunda gerçekleştirilen 2 bin 400 gönüllünün katılacağı, Atatürk’ün canlı portresi için kayıt işlemleri başladı. 7’den 70’e binlerce İzmirli, sabahın erken saatlerinden itibaren Atatürk portresinde bir nokta olmak için sıraya girerken, kayıt sıralarını alanlar ise Cumhuriyet Meydanı’ndaki yerlerini almaya başladı. Kendilerine ‘İzindeyiz’ yazılı siyah tişörtler verilen ve aynı ifade kollarına mühürle de basılan İzmirliler, böyle bir organizasyonda yer alacakları için mutlu olduklarını dile getirdi. Kısa süre içinde 2400 kişi tamamlandı.


DHA
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..

Türkiye’nin 10 Kasım’ı nasıl anacağını tartıştığımız bir 10 Kasım’a ulaştık. Bir yanda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında ve sonrasında anlayışsız ve tahripkar bir tavır almış bir hükümet, öte yanda Hükümetin bu tavrı karşısında infiale kapılan kitleler. Ağırbaşlı bir anma gününün yerini böylece ne yazık ki “nasıl bir olay çıkacak” gerilimi alıyor.

 Oysa, 10 Kasım’ı 1774’den 1918’e kadar üç kıtadan geri çekilen bir milletin nihayet yok edilme aşamasına ulaşıldığında tekrar ayağa kalkmasını ve imha edilmek istenen bir devletin yeniden kurulmasını sağlayan bir milli lideri rahmet ile anmak ve anlamak için vesile olarak görmeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ü bugün eleştirenlerin, bugünün Türkiye’sinden bu eleştirileri yapmaları çok kolay. Ancak, Atatürk’ü ve eylemlerini, bu eylemlerinin anlamını ancak tarihsel bağlamı içinde doğru anlamak mümkün.

 Her seferinde “Ancak Atatürk’ün de hataları var” şeklinde bir yaklaşımla Atatürk’ü yapıcı bir üslup ile değil, yıkıcı bir şekilde eleştirmeye başlayan çevreler bir yandan, Atatürk’ü Türk tarihi içindeki muhteşem yerinden soyutlayarak ve kaldırarak “tarihi Atatürk ile başlatanlar” diğer yandan, Türk milletinin ve İslam ümmetinin son 300 yılda çıkarmış olduğu en büyük asker ve devlet adamını, milli kahramanını doğru dürüst anlamasını engellemektedir.

 Tabii ki rahmetli Atatürk’ün her insan gibi hataları olmuştur. Bu hataların bazıları siyasi veya kültürel nitelikli de olmuştur. Mesela, son yılında ezanı Türkçeye dönüştürmesinin bir hata olup olmadığını sorguladığını, bu konuda düşündüğünü biliyoruz. Kişisel kanaatim, ezanın Türkçe olması yanlış olmuştur. Böyle başka yanlışlar da bulabiliriz. Ancak bir milli kahraman, bir devlet kurucusu, bir milli lideri değerlendirirken kullanmamız gereken ölçütler bunlar değildir. Değerlendirme ölçütü İstiklal Savaşı’nı başlatması, başarı ile sonuçlandırması ve yeni bir rejim kurmasıdır.

 Öte yandan Atatürk’ü tarihsel bağlamının dışında ve insani özelliklerden adeta sıyırarak ele alan yaklaşım, eski etkisini yitirmiştir ancak özellikle de son yıllarda Atatürk’e yapılan saldırılar karşısında bir tepki olarak tekrar zemin kazanmıştır. Bu yaklaşım da Atatürk’ü yaşayan kuşağa, gelecek nesillere ve yüzyıllara sağlıklı bir şekilde taşımak için doğru bir yaklaşım değildir. Atatürk’ün tarih içindeki büyüklüğünün kimsenin iyi niyetli olsa dahi makyajına ihtiyacı yoktur.

 Esasen Atatürk’ün büyüklüğü 200 sene, 500 sene, 1200 sene sonra bugün olduğundan daha anlaşılır olacaktır. Çünkü Atatürk bugün, hala bir şekilde güncel siyasi tartışmaların içine çekilmektedir. Oysa aradan zaman geçtikçe ve tarih süzgecinden olaylar damıtılarak süzüldükçe Atatürk’ün de tarih içindeki konumu daha açık bir şekilde görülecektir. Kim 1200 sene sonra bugünün siyasilerini hatırlayacak ki? Ancak 2400 sene önceden adını çocuklarımıza verdiğimiz Mete gibi, İlteriş, Bilge gibi, Malazgirt kahramanı Alparslan gibi bugün soyadı yasasından ötürü verilemeyen  “Atatürk” ismi anne ve babaları tarafından yeni doğan çocuklarına verilecek, kulaklarına ezan okunacak, genç Atatürkler 2554’de, 3012’de büyük Türk milletini yaşatmaya devam ederken, bugün Bilge veya Alparslan adını taşıyan çocuklar taşıdıkları adın anlamını nasıl biliyor ve seviyor ise öyle bilecek ve sevecekler.
Allah rahmet eylesin.

Yeniçağ