Articles by "nasıl yapılır"
nasıl yapılır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
Harlem Shake'in kökeni 1981 yılına dayanıyor

 Harlem Shake, Baauer sahne adıyla tanınan Amerikalı müzik yapımcısı Harry Rodrigues'in 23 Ağustos 2012'de YouTube'a yüklediği şarkısının ismi.

İNTERNET ŞOVUNUN BİR BÖLÜMÜ

 20 Ocak 2013 tarihinde Filthy_Frank ismiyle tanınan bir blogcu, internet şovunun bir bölümünü lateks kıyafetler giymiş dört kişinin Baauer'in Harlem Shake'iyle çılgınca dans edişiyle açtı.

İŞTE İLK HARLEM SHAKE

 Harlem Shake'in kökeni 1981 yılına dayanıyor. New York'un Harlem mahallesinin "Al Bm" ismiyle bilinen bir sakininin keşfi olan dans "Gövdenin ve omuzların sallanmasına dayalı nevi şahsına münhasır bir üst vücut dansı" olarak tanımlanıyor. Mucidinin ardından ilk önce "albee" olarak isimlendirilen dansın ünü mahallenin dışına taşınca Harlem Shake olarak bilinmeye başladı. Bu dansın popüleritesi 2001 yılında, New York'lu çeşitli hip hop sanatçılarının şarkılarında yer bulmaya ya da bahsi geçmeye başladığında en yüksek seviyeye ulaştı.

24 SAAT İÇİNDE 300 BİN TIK

 2 Şubat 2013'te Filthy_Frank'in yüklediği videonun çeşitli parodileri YouTube'a yüklendi. Bunlardan bir tanesi, PHL_On_NAN kullanıcısının videosu 5 Şubat'ta patlama yaşadı ve 24 saat içinde 300 bin tıka ulaştı. Bu da bu parodilerin çoğalmasını teşvik etti.

BİR HAFTADA 7.4 MİLYON TIK

 7 Şubat'ta hiimrawn isimli YouTube kullanıcısı siteye online video prodüksiyon firması Maker Studios'un ofisinde geçen bir Harlem Shake versiyonu yükledi. Bu video yüklenir yüklenmez büyük üne kavuştu ve bir hafta içinde 7.4 milyon tık aldı. Bu videodan sonra Harlem Shake patlaması yaşandı ve Facebook, Vimeo, CollegeHumor ve BuzzFeed gibi büyük internet sitelerinin üyeleri tarafından sahiplenildi.

 Şubat 2013'ün ikinci haftası itibarıyla YouTube'da 4 bini aşkın Harlem Shake videosu vardı. Bu rakam Şubat'ın 13'ünde 12 bine çıktı ve toplam tık sayısı 44 milyonu geçti.

HARLEM SHAKE'IN FORMULU

 18 Şubat'ta yazar Josh Constine Harlem Shake'in formülatik analizini yaptı:

 [14T x (A1 + V1)] => Δ => [14T x (A2 + V2)] => [2T x (A3+V3)] ya da [14 saniye boyunca (tırmanan müzik) çalar (bir kişi pasifçe dans ederken ve diğerleri onun etrafında nispeten hareketsiz durur)] sonra video bir anda atlama yapar [14 saniyelik (abartılı dans müziği) çalarken (birçok insan agresifçe dans eder)] sonra [2 saniye boyunca (kükreme sesi) ve (agresif dansın yavaş çekim hali)] 'Harlem Shake' tutuklaması Ünlü Gangnam Style dansına rakip gösterilen "Harlem Shake" Mısırlı dört gencin başına dert oldu. Gençlerin, piramitlerin önünde ve bir devenin üzerinde yarı çıplak çektiği görüntüler, ülkede tepkiye neden oldu. Başkent Kahire'de eczacılık fakültesi öğrencileri oldukları belirtilen dört genç, "rezil davranışlarda bulunmakla" suçlanarak cezaevine konuldu. Son bir ayda yüzlerce Harlem Shake videosu, paylaşım sitesi YouTube'a yüklenince fenomen oldu.
En yeni konular, en gücel haberler. En son çıkan internet haberleri. Oyun haberleri. Hepsi webtegez.blogspot.com'da..
Etkili Bir Blog Yazısı İçin Püf Noktaları
 Daha önce bahsettiğim blog servislerinden bir hesap aldınız ve başlıyorsunuz yazı yazmaya.

 Daha okunur bir bloga sahip olmak için sadece görüntünün, temanın güzelliği veya sitenin hızlı olması yetmiyor. İçeriğin kaliteli, ilgi çekici olması ve yazı tarzınızın da okuyucuyu sıkmaması gerekiyor.

BLOGUN KONUSU

Öncelikle blogunuzun ne hakkında olacağını belirleyin. Anne blogu, çocuk güncesi, haber yorumları, yemek tarifleri veya moda gibi tek bir konu etrafında yoğunlaşmak mı istiyorsunuz yoksa oradan buradan aklınıza gelenleri yazacağınız kişisel bir blog mu olacak? Benim fikrimi soracak olursanız bir konu belirlenmenizde yarar var. Okuyucular sadık olurlar ve aynı şekilde blogger’dan da sadakat isterler. Bazı okuyucular sadece yemek tarif sitelerini okur, bazıları moda bloglarının takipçisidir. Her telden çalan(!) bir bloga okuyucu bulmakta zorlanabilirsiniz. Zaten bilgi kaynağı olarak da bakılıyor bloglara. Tecrübeleri okumak istiyor insan.

YAZI BAŞLIĞI

 Yazıların başlığı da en az içerik kadar önemlidir. Hatta belki daha fazla. Okuyucunun ilgisini çekmeli ama yalan bir başlık da olmamalı. Yani yazının konusu hakkında biraz olsun ipucu vermeli ve de merak uyandırmalı. Örneğin; çocuğunuzun uykusu ile ilgili bir yazı yazacaksınız. Başlık olarak ‘Uyku Sorunu’ yerine ‘Bu Uyku Sorunu Biter mi?’ gibi hem eğlenceli hem de merak uyandıran bir cümle oldukça dikkat çekici olabilir.

ANLATIM DİLİ

 Herkes belki iyi yazamaz. Sonuçta resim yapmak gibi bir beceridir. Ancak bu demek değildir ki blog yazmamalısınız. Tam tersine yazdıkça daha da iyi yazmaya başlıyor insan. Kendi tarzını buluyor. Kelimeler, cümle dizilişi ortaya çıkıyor. Herkesin bir yazım tarzı vardır anlayacağınız. Bazıları ağdalı, uzun cümleler kurarken bazıları da basit, kısa, kolay bir dile sahiptir. Burada önemli olan anlatmak istenenin doğru kelimelerle anlaşılır şekilde yazıya dökülmesi. Edebi bir dille yazmaya çalışmak için ilginç bir konuyu sıkıcı hale getirmek son derece sinir bozucudur.

DİL BİLGİSİ VE İMLA

 Benim en çok takıldığım konulardan biridir. Bir okuyucu olarak yanlış yazılmış olan kelimelerle solu bir yazının çoğu kez sonunu getirememişimdir. Elbette insan hata yapar. Harfler birbirine karışabilir ancak bir hata ısrarla tekrar ediliyorsa gerçekten de okumuyorum. Artık her yerde bağlaçların ayrı yazılması gerektiği yazılıyor. Hala bağlaç olan de‘yi kelimeye bitişik yazanlara söyleyecek kelime bulamıyorum. Bu en basit kural. Zaten kimse tutup da cümlenin öğelerini çıkaracak değil ama bu tip hatalar okuru soğutuyor.

ÇOK UZUN YAZILAR

 Eğer anlatacaklarınız çoksa uzun bir yazı yazmak durumundasınız. En önemli konu okurun, upuzun yazınızın sonuna kadar sabredebilmesini sağlamak. Paragraf yapılmamış, ara başlık atılmamış, önemli konulara dikkat çekilmemiş ve aralara resim/grafik serpiştirilmemiş yazıların sonunu getirmek çok zordur. Blog okuyucusu sıkılgandır. Karşısında sayısız kaynak vardır ve bir blogda bulamadığı bilgiyi bir diğerinde mutlaka bulacaktır. Sizin yapacağınız ise okurun dikkatini çekebilmek.

Yazınızı bölümlere ayırmalısınız. Giriş – gelişme – sonuç dışında da paragraflara ayrılmalı uzun yazılar. Benim bu yazıda yaptığım gibi ara başlıklarla okuyucunun karşısına bir özetle çıkabilirsiniz. Çünkü gerçek bir okur sayfayı açtığında hemen ilk cümleden okumaya başlamaz. Sayfaya hızlıca bir göz gezdirir. Yazıyı kabaca anlamaya çalışır. İşte o ara başlıklar, koyu renkle yazılmış cümleler işinizi kolaylaştırır.
Resim/grafik olmazsa olmazdır uzun yazılarda. Yazı konusuyla ilgili mümkünse esprili görseller anlam katar, okuyucunun sıkılmasını engeller. Aslında bakarsanız. Aralara çiçek, böcek resimleri yerleştirseniz bile olur. Dümdüz bir yazıyı soluksuz okumak oldukça zordur çünkü.
Etkili Bir Blog Yazısı İçin Püf Noktaları

 Bir blog sahibi olmak, yazılar yazmak kolaydır. Önemli olan okuyucu kitlesine sahip olmaktır. Eğer diyorsanız ‘kimin okuduğu önemli değil, kendim için yazıyorum’ çok üstünde durmayın yukarıda paylaştıkların diyeceğim ama biliyorum ki blog yazmak bir süre sonra bir tutku haline geliyor. Hele düzenli yazıyorsanız. Herkes okusun, paylaşsın üzerinde konuşsun hatta mümkünse yorum yapsın isteyeceksiniz. Öyleyse öncelikle uzmanlık alanınızı belirleyin, akıcı bir dil kullanmaya gayret edin.