Televizyon başında pek fazla zaman geçiren biri değilim fakat entel apple çocukları gibi "evimde televizyon bile yoktur benim" moduna da hiç girmedim. Yurdumun, ana haber bültenini izlerken darbe yapıp hükümet deviren, asıp kesip hükümeti yeniden kuran, depremlerin sebebini hattâ memleketin yirmibeş sene sonraki hâlini tahmin eden ve tüm bunları yaparken göbeğini kaşıyan yüzbinlerce neferinden biri de değilim çok şükür. Gözümüzün takıldığınca, göbeğimizin kaşındığınca bakıyoruz işte ne var ne yok diye. Aslında program ve dizilerden çok reklâmlar ilgimi çekmiştir benim. Birazdan bahsedeceklerim hariç birçoğu gerçek birer zekâ ürünü bu reklâmların. Öyle olmaları da gerekiyor zira televizyon reklamlarına harcanan paralar milyon liralarla ifade ediliyor. Birazdan okuyacağınız reklâm eleştirileri eminim duygularınıza tercüman olacaktır.Videoları izlemek için resimlerin üstüne tıklayabilirsiniz.
Bu Avea reklamlarında oynayan arkadaşın adını bilmiyorum fakat bana kendisini fazla zorluyor gibi geldi. Bu Kemal Sunal mimikleriyle nereye kadar gidecek kendisine sormak isterim. Bu reklam filminde Turkcell'in Kullanıcı Hakları reklamına gönderme yapılıyor, call center'dan yola çıkılarak "kol" gibi fatura klişesine giriliyor vesaire. Reklamın ana fikri aslında mantıklı, müşteri hakkı diye bir kolpa çıkardılar, örneğin müşteri temsilcisine bir dakika içinde bağlanmak herkesin hakkı deniliyor. Daha düne kadar o temsilciler neredeydi be kardeşim? Hak falan hikaye a dostlar. Gelelim Avea'nın olayına, reklam iyidir güzeldir de GSM operatörlerinin diğer operatörü kötüleme politikası ne zaman sona erecek merak ediyorum. Kardeşim ver hizmetini, yap güzelliğini bunu tanıt. Neden illa diğer operatöre dokundurma gereği duyuyorsun? Şafak Sezer'e hiç girmiyorum bile ...
Eskiden ne güzel üç rakamlı 118 vardı kardeşim. Tuşluyorduk numaramızı, karşıdan gelen memur kıvamlı ses istediğimizi veriyordu bize. Sonra ne oldu bilmiyorum, bizim 118'in sonuna 11 geldi. Amerikalılardan mı özendiler ne yaptılar tam bilmiyorum. Tamam dedik, sorun değil, iki rakam daha tuşlarız bilinmeyen numaramızı öğrenir mutlu oluruz. Sonra yine ne oldu bilmiyorum, galiba Türk Telekom paraya sıkıştı bu güzide hizmetini satılığa çıkardı. Seksenlisi, onsekizlisi, onlusu derken bu firmalar aylarca o nakaratlı reklamlarla beynimizi deldiler. Kendimi tam ifade edemiyorum deldiler* derken anlayın işte. İki manyaktan kurtulduk derken Balık Ayhanı sardılar başımıza, o da gitti jimnastik kulübünden fırlamış 4 kız ona sor ona sor diye yırtınmaya başladı. Neyse biz bu arada ölü taklidi yaptık gittiler. Fakat bu son darbe beni benden aldı. Yüz onsekiz Otuzüçten bahsediyorum evet. Ağır konuşucam, düşündükçe kıl oluyorum. Bu kibar arkadaş, sarılı böyle arı maya gibi, eşcilsel (halk dilinde ibne) tavırlarıyla aklımıza sokmaya çalıştı o numarayı. Soktu da. Ama olmaz yemin ederim insanlık dışı bir uygulama bu ya. Kardeşim ben her on dakikada bir senin telkinini dinlemek zorunda mıyım? Bir kere söyle iki kere söyle nedir bu böyle ya! Bu arada Kaos Gay ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği
118 33'e dava açacağını açıklamış. İbneliğin de bir gururu var diyorlar. İnanmazsan kaynak
burda. Adamlar haklı.
Calgon -Türkiye'de Sular KireçliBiliyorum artık adını duymak bile istemiyorsunuz. Çamaşır makinesini icat eden adam yaptığına yapacağına pişman oldu bu calgon yüzünden. Arkadaş, anladık Türkiye'de sular kireçli. Kireçli su da makineyi bozuyor. Ha ne kadar zamanda bozuyor, atıyorum 3 yılda. Zaten üç yıl boyunca calgona vereceğim parayla yeni bir makine alırım kardeşim. Bu işin matematiksel boyutu tabii. Türkiye'de sular kireçliyse size ne? Su bizim suyumuz kardeşim. Biz onu kireciyle seviyoruz. Ayrıca o reklamlar nedir öyle a dostlar? Kireçli rezistansı görünce çocuğu ölmüş gibi bakan kadınlar, hayatın anlamıymışçasına rezistans öven uzmanlar. Deli olur insan ya. Kaç para ulan bu rezistans diyesim geliyor. Bunlar reklam falan yapmasın bence. Bu arada calgon ve calgonit arasındaki ilişkiyi tam çözecekken calgonit'in adı finish oldu. Bu milleti iyice deli edecekler usta.
En Kuru Ped - Molped Bi salladım yarısı boşa gitti diye bir laf vardır bilirsiniz. İşte o laf bu ürün için söylenmiş dostlar. Bu ped dediğin malzemeyi erkek insanı kullanmaz. O zaman izleyici kitlesinin yarısını kaybettiniz kafadan. Ben neden Ebru Akel'in "En kuru ped Molped" lafına arka arkaya yetmişbeş kere maruz kalıyorum? Ayrıca Allah aşkına bu nasıl bir slogandır? Tamam kurudur ona lafım yok, kullanıcısı olmadığımdan kıyaslayamıyorum diğerleriyle ama bir ürün kuruluğuyla övülür mü arkadaş? Islak mı olacaktı? Kuru olacak tabii. Reklam yapacaksanız güzel reklam yapın. O mavi sıvı nedir onu da açıklayın bi ara. Bana camsil gibi geliyor ama tam da emin değilim. Ha bir de Helen Harper çıktı ki sorma gitsin ...
Kemal Kılıçdaroğlu - Ben Ayırmam UstaCem Uzan reyisle dalga geçtiler zamanında adam ne güzel Mazotu bir lira yapacaktı. Şimdi de Kemal Reyis çıktı. Televizyona çıkmış ben genç yaşlı, taze bayat ayırmam diyor. CHP'nin reklamları, gazetelerde de iki ay boyunca tam sayfa yayımlanacakmış. Yetmedi artık Sinemaya gittiğimizde filmden önce ve film arasında Kemal Reyisle karşılaşacakmışız. Devletin CHP'ye verdiği 83 milyon liranın (eski parayla 83 trilyon) 36 trilyonunu (yeni parayla 36 milyon) bu reklam kampanyalarına harcamış. Hey yavrum hey. Reklamla iktidar mı olunur be kardeşim? Olunuyorsa bende de bi yirmilik var. Seri ilanlar sayfasına 4 kelimelik bir ilan mı versem? "
Benden Süper Başbakan Olur (
I love Mazot ♥ )"
TTNet - Mümkünlü KasabasıBüyük usta Şener Şen'in karizmasına yakışmayan bir reklam dizisi bence bu. Bir ülkenin fiili olarak tek internet sağlayıcısı, başka fikir bulamamış yok efendim "burası mümkünlü kasabası, burda herşey mümkün, bak osman bu internet aha bilgisayarım oldu gugıla girdim" şeklinde malca bir formatta sürüp gidiyor. Nedir yani? Herşey mümkün dediğin şey nedir ttnet? Zaman makinesi falan mı yaptınız? Önce siz bizim şu bağlantı problemlerimizi giderin sonra mümkün olan şeylerden bahsedin. Ayrıca internet servis sağlayıcısıyla bir köyün ne alakası var? Elin oğlu dünyayı geçti, yaptığı bir şeyi "evrensel" diye adlandırıyor. Siz hala kasaba masaba. Yapmayın bunu. Elim ayağım titredi.