Yalnızlık!! Ah ulan ahh. Fotoğraf traji komedi bir durum amma bu resimi ve oradaki evi öylecene tek başına görünce aklıma bende olduğu gibi hemen yalnızlık geldi. Çok kötü bir durum arkadaş ya. Şu duruma bakarmısın. Etrafındaki herkes terketmiş gitmiş bu vatandaşı. Kolundan tutuyor arkadaşlar "sende gelsene" diye. Ama yok! Laf dinlemiyor bizim oğlan "Dediğim dedik" diyor kalkmıyor yerinden. Şimdide gelmiş sırt dönme bize. Biz sana gel demiştik. Bak şimdi "mal" gibi kaldın orada. Dinlicektin sözümüzü.
Neyse durumu halen çözemeyen arkadaşlarımız vardır. Ben bu durumu birazcık sizlere açıklayayım. Günümüzde bu eski evlerimizi ve varolan arsalarımızı mütaahit'lere vermek çok moda oldu. Eskiden top oynadığım kocamaan arsaların yerinde şimdi bahçesi büyük kendisi küçük bir ev var. Bahçesine daldığım Kezban teyzenin erik ağaçları yerine otopark yapılan şeyler. Onun gibi. Bide şu evlerini veren insanlar varya ne diyeyim ki. "Baaaak ben 1 ev verdim, 2 ev aldım" der gibisine. Ama bilmiyor ki eski evinin yeni evinden daha sağlam olduğunu. Her neyse konu gene dağılıyordu.
Şimdi bu mütaahit amcalarımız geliyor Fikirtepe'de kocaman bir araziye göz koyuyor ve oradaki tüm bina sakinleriyle anlaşıyor, kontratlar felan imzalanıyor amma bir canını yediğim amcam 2 katlı güzelim evini kimselere vermiyor. Ortada öyle yapa yalnız kalmış. (O eve sahibi istediği zaman nasıl girecek orasını ayrı bir merak ediyorum tabi.) Adam nuh diyor peygamber demiyor.
Efendime söyliyim daha sonra bu gazeteci abiler/ablalar bu amcamızla röportaj yapmak istiyorlar. Bu arada amcamızın adı Aladdin Demirel. Aladdin amcamızın konuşması: "Buranın planı 2 yıldır bekleniyordu ama ama seçimden kısa bir süre önce çıktı. Buradaki bir çok hak sahibi müteahhit ile sözleşme imzaladı ama biz imzalamadık. Tam olarak inşaat izni çıkmadı ama müteahhit hazırlık yapıyor. Hazırlık yaptığı için etrafındaki bölgeyi traşladı. Biz de henüz imzalamadığımız için bizim eve dokunamıyor. Biz müteahhit ile her türlü konuda anlaştık herhangi bir sıkıntı yok. Sadece szöleşme imzalamadık o yüzden de eve dokunamadı. Dokunsaydı tazminat ödemek zorunda olacaktı. Tüm mesele bu. Fotoğrafa dikkatli bakarsanız diğer tek evler de var o bölgede ama bizimki tam ortada duruyor. Ortada durunca sanki biz dönüşüme yanaşmıyoruz gibi bir durum ortaya çıkıyor. Olay bundan ibaret"
diye konuşuyor. Evet sizleri duyar gibiyim. Yada sizleri bilmem ama ben bir yandan adama sonuna kadar hak veriyorum. Benim garantim yoksa bu yolda hiç o yola girmem olduğum yerde kalırım. Adam da o mantıkla gidiyor.
Bunun üzerine bu konu büyük bir alay ve komedi konusu haline gelmeye başladı. Haber sayfalarında işte ne bilim "A.D. evini kimseye vermiyor" diye yazılar yazıldı. Gülündü eğlenildi. Ardından Alaadin amcama gene röportaj yapınca herkesin ağzını payını veriyor: Dedi ki: "Ayrıca inatçı falan da değiliz. Adımı soyadımı sanki bir suç işlemişim gibi A.D. olarak yazmışlar, ayıp. Benim adım Alaaddin Demirel, herkes de bilsin" diyerek yarı gider koydu, yarı laf koydu :))
Bakın sizin için aşağıya birde video koydum bu haberle ilgili. Kesinlikle izleyin. Ondan sonra konuyu dahada iyi anlarsınız zaten.
hahahaha ulaan ne güldüm yaaa :D :D
YanıtlaSil